Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/12298 E. 2015/20527 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12298
KARAR NO : 2015/20527
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2014
NUMARASI : 2012/676-2014/298
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ilehükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve HMK’nun 297 ve 298. maddelerinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları iddia, savunma ve tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıaların neler olduğu ve bunlardan çıkan sonuçlar ile hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır. HMK’nun 297/2. maddesinde de taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.
İş bu dava, bir tespit davasıdır. Mahkeme kararının gerekçe kısmında, “ Davacı tanığın beyanlarında davacının 22/10/2001 – 05/02/2005 tarihleri arası sürekli çalışmasını doğruladığı ” belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu, temyize konu kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bu durumda, gerekçe ile hüküm fıkrası arasındaki bu çelişkinin giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde,davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.