Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/12155 E. 2015/21470 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12155
KARAR NO : 2015/21470
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2014
NUMARASI : 2010/673-2014/1729

Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümenden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalı ve İhbar olunan T.. M.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

A- İhbar olunan T.. M..’nün temyizi yönünden;
Dava kendisine ihbar olunan gerçek veya tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı sadece davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Ancak, mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan dava ihbar olunan kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. Davanın ihbar olunduğu Türkiye Taş Kömürü Kurumu aleyhine bir hüküm kurulmadığından temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar olunan Kurum vekilinin temyiz talebinin REDDİNE,
B- Davacılar ve davalı Yapı-Tek İnş. San. Ve Tic. A.Ş. vekillerinin temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve kanuni gerektirici nedenlerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucu vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş yararına 1.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi, davacı çocuk Nisa yararına 1.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi, davacı anne ve baba yararına ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi, davacı kardeşler yararına ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatların davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; müteveffa sigortalının davalı alt işverenin işçisi olarak ihbar olunan TTK’ya ait maden ocağında çalışmakta iken 17.05.2010 tarihinde meydana gelen grizu patlamasında 29 işçi ile birlikte vefat ettiği, zararlandırıcı olayın SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından iş kazası olduğunun tespit edildiği, olayın meydana gelmesinde ihbar olunun TTK’nun % 30, davalı şirketin % 70
oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, bilirkişi hesap raporunda davacı ve tanık beyanlarına göre aylık 1.400,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek asgari ücretin 2.25 katı üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı eşin 211.389,21 TL, davacı çocuğun 102.356,57 TL karşılanmamış maddi zararları bulunduğunun tespit edildiği, Mahkemece maddi tazminat istemi yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak talep gibi karar verildiği anlaşılmaktadır.
Müteveffa sigortalının olayda kusuru bulunmadığının belli olmasına göre davalı işveren ve ihbar olunan arasındaki kusur dağılımının kendi aralarında görülmesi muhtemel rücu davasında yeniden değerlendirilmesinin mümkün bulunması nedeniyle kusur oranları bozma nedeni yapılmamıştır.
Uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının veya hak sahiplerinin maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise sigortalının imzası bulunan iş yeri kayıtlarından saptanacağı, iş yeri kayıtlarının bulunmaması veya gerçek durumu yansıtmadığının anlaşılması halinde ise işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Yapılacak iş; dosyada imzalı ücret bordrolarının bulunmadığı ve müteveffa sigortalının yaşı, kıdemi ve yaptığı iş dikkate alındığında asgari ücret ile çalışmasının hayatın olagan akışına aykırı olacağı da dikkate alınarak, ücretine dair müfettiş tespiti ile aynı kazada vefat eden işçilerin hak sahiplerinin açtıkları emsal nitelikteki dosyalarda(Zonguldak 3. İş Mahkemesi’nin 27/06/2014 tarih 2010/582-2014/576 E.K. Dairemizin 2014/25008 Esas 2015/11302 Karar sayılı ilamı, Zonguldak 3. İş Mahkemesi’nin 27/06/2014 tarih 2010/583-2014/578 E.K. Dairemizin 2014/25438 Esas 2015/11986 Karar sayılı ilamı, Zonguldak 2. İş Mahkemesi 09/12/2014 tarih 2012/583-2014/828 E.K. Dairemizin 2015/5992 Esas 2015/7462 karar sayılı ilamı) esas alınan ücretler de araştırılarak, emsal dosyalardaki ücretlere ve müteveffanın yaptığı işe uyumlu bir ücretin tespit edilerek davacıların maddi zararlarını yeniden hesaplatmak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
3-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir.
Somut olayda, dava konusu iş kazasının 17.05.2010 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen manevi tazminatlara olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen, Mahkemece manevi tazminat istemleri yönünden faize hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere aidesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.