Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/11661 E. 2015/19334 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11661
KARAR NO : 2015/19334
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Dörtyol 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2010/377-2014/329

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 07.10.2007 tarihli iş kazasında yaralanarak sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat davasının reddine, 5.000,00TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından yargılama konusu tarihli zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, davacının anılan kaza nedeniyle SGK tarafından tespit olunan sürekli iş göremezlik oranının %26 olmasına rağmen sonradan yapılan(01.04.2012 tarihinde) kontrollerinde bu oranın %2 ye düştüğü, anılan kazada %70 oranında davalı işverenin, %30 oranında ise davacı kazalının kusurunun bulunduğu, hükme esas alınan hesap raporunda davacının kaza tarihinden itibaren %2 oranında sürekli iş göremezliğinin olduğu kabulüne göre hesap yapıldığı anlaşılmaktadır.
İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında sigortalının sürekli iş göremezlik dönemi maddi zararının hesaplanması esnasında kazalının maluliyet oranının net olarak ortaya konulması esastır. Bazı durumlarda kazalının istirahat dönemi de denilen geçici iş göremezlik dönemi bitmesine rağmen sürekli iş göremezlik oranının net olarak ortaya konulması hemen mümkün olmayabilir. Bu durumda Kurum(SGK) kazalının sürekli iş göremezlik oranını belirlenir ama belli bir tarihte kontrolünü gerekli görür. İşte böylesi bir durumun mevcudiyeti halinde Kurumun ilk başta belirlediği maluliyet ile sonradan yaptığı kontrol ile tespit ettiği maluliyet oranları arasında farklılık oluşabilir. Somut olayımızda da böyle bir durum mevcuttur. Kurum davacının sürekli iş göremezlik oranını kontrol kayıtlı olmak üzere başlangıçta %26 olarak belirlemiş, sonradan yaptığı kontrolünde ise bu oranı azalma kaydıyla %2 ye düşürmüştür. Bu durumun kazalının maddi zararının hesaplanmasında bazen tereddütlere ve giderek hatalı değerlendirme ile kazalının maddi zararının eksik belirlenmesine neden olabilir. Böylesi bir durumda kazalının maddi zararının hakkaniyete uygun bir şekilde tespiti için farklı oranlardaki maluliyetlerde geçirdiği dönemlerin dikkate alınması gerekir. İş bu dosyada ise yukarıda açıklanan bu hususa riayet edilmeyen hesap raporuna itimat ile neticeye varılmıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; davacı kazalının sürekli iş göremezlik dönemi zararının hesaplanmasında %26 maluliyet ile geçirdiği 02.11.2009-01.04.2012 tarihleri arasında bu orandan, kalan dönemler bakımında ise kesinleşen %2 oranındaki maluliyetine göre hesap yapıp bulunan zararından sigortalıya yapılan fiili ödemelerin(%26 maluliyeti nedeniyle yapılıp sonradan kesilen) rücuya tabi kısmını düşerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
02.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.