Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/11656 E. 2015/19318 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11656
KARAR NO : 2015/19318
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 31. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2015
NUMARASI : 2014/496-2015/87

Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ile davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenler ile temyiz nedenlerine göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; 19.01.2010 tarihli iş kazasında yaralanarak %41 oranında malul kalan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemi ile bu sigortalının eş ve çocuklarının yakınlarının ağır bedensel zararı nedeniyle çektikleri elem karşılığı olarak manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş A…. için 13.000,00 TL, davacı çocuklar A…. ve A…için ayrı ayrı 8.000,00’er TL manevi tazminatın, davacı kazalı M.. K.. için 50.000,00 TL manevi, 62.845,00 TL maddi tazminatın 19.01.2010 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp bu davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; Mahkemece verilen 02.12.2013 tarihli ilk kararın Dairemizin 17.11.2014 gün, 2014/10693 Esas-2014/23947 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, anılan bozma ilamında özetle; “davalı şirket vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile davacı eş ve çocukların manevi tazminat davalarının reddinin doğru olmadığının” belirtildiği, Mahkemece Bozma ilamına uyularak yukarıda yazılan yeni kararın verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere Yargıtay Bozma ilamına uyulmakla bozma dışı kalan hususlar kesinleşir ve kesinleşen bir hususta yeniden farklı bir karar verilemez. Bu kapsamda somut olayda Mahkemece verilen 02.12.2013 tarihli ilk kararın yalnızca davacı eş ve çocuklar yararına bozulmasına göre sair yönlerden ilgili kararın kesinleştiği, diğer bir ifade ile davacı kazalı lehine kararlaştırılan maddi ve manevi tazminatlar ile vekalet ücreti, yargılama gideri ve harçlar bakımından anılan ilk kararın kesinleştiği ortadadır. Hal böyle olunca 23.03.2015 tarihli ikinci karar ile davacı M.. K.. bakımından yeniden hüküm kurulmasının doğru olmadığı açıktır.Bunun yanında kabulüne karar verilen manevi tazminat istemleri bakımından davacılar ve davalılara kabul ve reddolunan tazminatlar gözetilerek tarifesine göre tek vekalet ücreti verilmelidir. Somut olayımızda ise bu hususun da göz ardı edilerek davacı eş ve çocuklar yararına herhangi bir vekalet ücretine karar verilmediği, yine davalı yararına reddolunan toplam miktar gözetilerek tek verilmesi gereken vekalet ücretinin ayrı ayrı verildiği anlaşılmıştır.
O halde taraf vekillerinin bunu içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı H.M.K. 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince;
A- 27.03.2015 tarihli kararın davacı M.. K.. ile ilgili olup“ 2-Davacı M.. K..’un manevi tazminat istemi ile açtığı davanın kısmen kabulüne,
a-50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine,
Davacı M.. K..’un fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
Davacı M.. K..’un maddi tazminat istemi ile açtığı davanın kabulüne, bu itibarla;
b-62.845,00 TL maddi tazminatın 19/01/2010 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine,
İhbar olunan A.. Sigorta AŞ’nin leyh ya da aleyhine hüküm tesisine yer olmadığına,
3-Davacı M.. K.. tarafından açılan Maddi ve Manevi Tazminat talebinin kabulu sebebi ile hesaplanan 7.708,44 TL nispi harçtan peşin yatırılan 423,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.284,54 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline;
Bozmadan önce Mahkememizce 14/03/2014 tarihinde yazılan 7.284,54 TL_lik Harç Tahsil Müzekkeresinin nazara alınmasına.
4- Maddi tazminat talebinin kabulu sebebi ile hesaplanan 7.212,00 TL nispi ücreti vekalet ile manevi tazminatın kısmen kabulu sebebi ile hesaplanan 5.800,00 TL nispi ücreti vekalet olmak üzere toplam 13.012,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, kendisini bir vekil ile temsil ettiren davacı M.. K..’a verilmesine,
Manevi tazminatın kısmen reddi sebebi ile 2.400,00 TL ücreti vekaletin davacı M.. K..’dan alınıp, davalıya verilmesine,” şeklinde yazılan hükümlerin karardan çıkarılmasına.

B- 27.03.2015 tarihli kararda davalı yararına vekalet ücretinin hüküm altına alındığı “Birleştirilen dosya davacılarının manevi tazminat taleplerinin reddi sebebi ile AAÜT’nin 13. Maddesi uyarınca hesaplanan 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacı .., 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacı Aykut’tan, 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacı Aysel’den olmak üzere 4.500,00 TL ücreti vekaletin bu davacılardan alınıp, davalıya verilmesine,” dair maddenin silinerek yerine “ Davacılar Ayşe, Aykut ve A…n kabulüne karar verilen manevi tazminat istemleri bakımından karar tarihinde geçerli bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.480,00TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine. Yine reddine karar verilen manevi tazminat istemi bakımından da aynı tarifeye göre 1.500,00TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine” maddesinin eklenmesine.
Kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA,fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.