Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/11568 E. 2015/17065 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11568
KARAR NO : 2015/17065
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

MAHKEMESİ : Dinar Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2015
NUMARASI : 2011/349-2015/114

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 18/07/2007-13/09/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının, davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kurumca iptal edilen, 18.07.2007 – 13.09.2009 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmalarının tespiti ile Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 1025476 sicil numaralı davalı işyerinden 18.07.2007 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiği, 18.07.2007 – 31.01.2009 tarihleri arasında 1025476 ve 1023608 sicil no’lu davalı işyerlerinden bazı aylarda her iki işyerinden olacak şekilde çalışmaların bildirildiği, davalı işyeri yöneticileri ile davacının da aralarında bulunduğu toplam 188 kişi hakkında, fiili çalışma olmadığı halde varmış gibi kuruma bildirimde bulunulduğu iddiasıyla Kamu Aleyhine Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/15 Esas sayılı ceza dosyasında davanın derdest olduğu, Kurum müfettişlerince 11.09.2007 tarihinde yapılan yerel denetim sonucu, işyerinde 55 kişinin bulunduğu, 182 kişinin ise sigortalı olarak bildirimleri yapılmasına rağmen denetim sırasında işyerinde bulunmadığı, yapılan yoklamada davacı E.. G..’nun da işyerinde olmayan 182 kişilik grupta yer aldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davalı işyerinde fiili çalışması olmadığı halde, varmış gibi Kuruma bildirimde bulunulduğu iddiasıyla ilgili olarak davalı işyeri yöneticileri ve davacı hakkında ceza yargılamasının olması karşısında; yargılamanın tamamlanmasını beklemeden ve delilleri bu kapsamda değerlendirmeden, ayrıca müfettiş denetimi sırasında çalıştığı anlaşılan işyeri çalışanlarından mahkemece re’sen seçilenlerin beyanlarına başvurulmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi, hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.