Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/11443 E. 2016/4293 K. 15.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11443
KARAR NO : 2016/4293
KARAR TARİHİ : 15.03.2016

Davacı, Kurum işleminin iptaliyle maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 24.07.2007 tarihli tahsis talebine göre maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.,) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Tarafların hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay’ın temyiz eden taraflardan birinin yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da “aleyhe hüküm verme yasağı” denir.
Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Somut olayda; Mahkemece 14.11.2012 tarih, 2009/56 E. – 2012/478 K. sayılı karar ile, “davanın kabulü ile; davacıya Adli Tıp Genel Kurulunun rapor tarihini takip eden 01.05.2012 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz tarafından 07.05.2013 tarihinde, 2012/24181 E. – 2013/9159 K. sayılı ilam ile, “davalı Kurumun temyiz itirazları reddine, davacının temyiz itirazlarının kabulüne karar verildiği ve “Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınarak davacının 2/3 oranındaki maluliyet başlangıç tarihi saptanarak hüküm kurulması gerektiği” belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Bozmadan önceki Mahkeme kararında, davacıya Adli Tıp Genel Kurulunun rapor tarihini takip eden 01.05.2012 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Kararın taraflarca temyiz edilmiş olması ve davalının temyiz itirazları reddedilerek davacının temyiz itirazlarının kabul edilmesi karşısında davacı yararına “usulü kazanılmış hak” doğmuştur.
O halde Mahkemece bozma kararına uyulmuş olması nedeniyle davacının daha aleyhine olan bir hüküm kurulmaması gerekmektedir.
Buna rağmen yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; usulü kazanılmış hak ilkesini gözeterek, “davacıya Adli Tıp Genel Kurulunun rapor tarihini takip eden 01.05.2012 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine” şeklinde hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan