Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/10315 E. 2015/15833 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10315
KARAR NO : 2015/15833
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2015
NUMARASI : 2011/1366-2015/175

Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı aybaşından itibaren tarım bağkurlu olduğunun tespitiyle 6111 sayılı yasadan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının prim kesintilerine göre ve tarımsal faaliyetinin devam ettiği dönemlerde tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Yasa’dan faydalanması gerektiğinin tesiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıdan prim kesintisi yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır.
Mahkemece, davacının prim kesintisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın 1.3.1995-31.12.1995, 1.1.2006-31.12.2007 tarihleri arasında tarımsal faaliyet kanıtlanamadığı halde kabul edilmesi ayrıca davacının 28.12.2010 tarihinden sonra devam eder şekilde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, davalı Kurumca bu dönemle ilgili ihtilaf çıkarılmadığı halde hukuki yarar bulunmayan bu döneme ilişkin olarak dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(h) bendi gereğince 28/12/2010 tarihinden sonraki dönem yönünden istemin hukuki yarar yokluğundan HMK’nın 115. maddesine göre usulden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; davacının 28.12.2010 tarihinden sonra devam eder şekilde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edilip davalı Kurumca bu tarihten sonraki dönemle ilgili ihtilaf çıkarılmadığından dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(h) bendi gereğince 28/12/2010 tarihinden sonraki dönem yönünden istemin hukuki yarar yokluğundan HMK’nın 115. maddesine göre usulden reddine karar vermek, kabul edilen dönem yönünden ise ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, prim kesintisinin varlığı halinde ilgili döneme ilişkin şimdiki gibi, prim kesintisinin yapılmadığının anlaşılması halinde ise tescilden önceki dönemle ilgili talebin reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.