Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/9757 E. 2014/28127 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9757
KARAR NO : 2014/28127
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2008/926-2014/80

Davacılar, murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, davalılardan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı açısından davanın husumet yönünden reddine, maddi tazminat taleplerinin reddine, 47.500,00.-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar ile davalılardan C. İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş., Y.. A… vekillerince istenilmesi ve davalılardan C. İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/12/2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan C. İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. vekili Avukat V. Ö., Y.. A… vekili F. Y., TOKİ vekili Avukat K. K. ile karşı taraf vekili Avukat O. K.geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava 19.10.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece davalılardan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na %15 oranında kusur verilmiş ise de, getirtilen belgeler ve delil durumuna göre işin anahtar teslimi verildiği, davalı idarenin işveren sıfatının bulunmadığı, davalı idareye kusur izafe edilemeyeceği, bu durumun kusur açısından ek rapor aldırılmasını da gerektirmeyip, bilirkişi raporunda TOKİ’ye izafe edilen %15 kusurun da diğer davalı şirketlere ait olduğunun kabulünün gerekeceğinden bahisle davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na yönelik davanın reddine, kardeşler hak sahibi olmadığından, baba devlet memuru olup ölenin desteğinde bulunmadığından, anne ise geçiminin kocası tarafından sağlandığından maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulü ile davalılar C. İnş San Tic AŞ ile Yüksel Proje Uluslararası AŞ’den tahsiline karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar vekili ile aleyhlerine hüküm kurulan davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığının C. İnş San Tic AŞ’ne yapımını verdiği Niğde Bor 288 Konut Ticaret Merkezî ile ada içi ve genel alt yapı ve çevre düzenlemesi inşaatı işinin kontrol ve danışmanlık hizmetlerinin yürütümünü üstlenen Yüksel Pnoje uluslararası AŞ’de inşaat mühendisi olarak çalıştığı, olay günü ticaret merkezi inşaatının galeri boşluğunun tavan betonun atılması sırasında kalıbın çökmesi ile 15 m. Yüksekten zemine düşerek öldüğü, davacı F.. Ç..’a SGK Başkanlığı tarafından gelir bağlandığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Kanunun 77 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa, mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gitmeden bilirkişi yerine geçerek sorunu çözümlediği açık-seçiktir. Hukuki değerlendirme yapılma hakkının Hakim’e ait bulunduğu açıktır. Ne var ki hükme dayanak alınan kusur bilirkişi raporunda Toplu Konut İdaresi Başkanlığına kusur verildiğine göre, kusurun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinin uzmanlık gerektirdiği ve bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiği ortadadır. Kaldı ki 15.05.2010 günlü kusur bilirkişi raporunda idareye asıl işveren olarak değil statik betonarme projede kalıp iskele hesabını yüklenici firmaya temin etmediği, imalat aşamasında bu noksanlığın giderilmesi için uyarmadığı için kusur verilmiştir.
Yapılacak iş, işçi sağlığı iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanunun 77 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği hükümleri göz önünde tutularak, işin anahtar teslimi verildiğinin kabulü durumunda Toplu Konut İdaresi Başkanlığının kusurunun bulunup bulunmadığı ve kusur dağılımına ilişkin olarak yöntemince rapor alınmak, alınan rapor, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, ve özellikle kusur bilirkişilerinin yerine geçilerek yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir,
Kabul ve uygulama açısından da; davacılardan F.. Ç..’a SGK Başkanlığı tarafından gelir bağlandığına göre bu durumun ölenin desteğinde olduğuna karine olduğu ve maddi tazminat hak kazanacağı göz ardı edilerek anılan davacının maddi tazminat isteminin reddi de hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan ve özellikle hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişi yerine geçilerek kusur yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazları ile davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, davacılar yararına takdir edilen 1.100.00.-TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 23/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.