Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/9549 E. 2014/24665 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9549
KARAR NO : 2014/24665
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2011/839-2014/105

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, 21.1.1995 ile 10.4.2005 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışmalarının tespitini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile davacının davalı işveren nezdinde 1.8.1998 ile 9.4.2005 tarihleri arasında hizmet sözleşmesine dayalı olarak toplam 2379 gün çalıştığının tespitine, bu hizmetlerin 2271 gününün davalı Kurum’a bildirildiği, 108 gün hizmetinin ise bildirilmediğinin tespitine ve dahili davalı açısından usulden (HMK’da dahili davalı kavramı olmadığı için) reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 2010/3443 E., 2011/5605 K. Sayılı 14.6.2011 tarihli bozma ilamında davalı Ö.. Ltd. Şti’nin 1.9.1998 tarihinde kanun kapsamına alındığı, şirket yönünden sadece Ticaret Siciline kayıt edildiği tarihten itibaren tespit kararı verilebileceği, önceki dönemler yönünden ise davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirtilmiştir. Dairemizin bozma ilamından sonra davacı vekili 14.11.2013 tarihli dilekçesi ile N.. D..’in davaya dahil edilmesini talep ettiği, mahkeme tarafından kabul edildiği, ancak karar aşamasında dahili davalı müessesi olmadığı için davanın dahili davalı açısından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının talebi kabul edilerek, N.. D.. ve davalı şirketin birbirinin devamı olduğu kabul edilip N.. D.. açısından temsilde hata olduğu kabul edilerek, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın , N.. D.. açısından yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum’un bütün temyiz itirazlarının reddi ile davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
20/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.