Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/928 E. 2014/23671 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/928
KARAR NO : 2014/23671
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2013
NUMARASI : 2013/267-2013/1312

Davacı, Türkiye Sigorta başlangıç tarihinin A.. .. Sigortasına giriş tarihi olan 10/02/1971 olduğunun tespitiyle 01/07/2012 tarihinden itibaren aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının Türkiye Sigorta başlangıç tarihinin A.. … Sigortasına giriş tarihi olan 10.02.1971 tarihi olduğunun tespiti ile 15.06.2012 tarihli tahsis talebine istinaden 01.07.2012 tarihinden itibaren aylık bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı A.. A..’ın Türkiye sigorta başlangıç tarihinin A.. .. Sigorta sistemine giriş tarihi olan 12/02/1971 tarihi olduğunun tespitine, davacıya 15/06/2012 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01/07/2012 tarihinden itibaren 506 sayılı yasanın geçici 81. maddesine istinaden yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 12/02/1971 tarihinde A.. .. sigorta sistemine giriş yaptığı, davacının Türkiye’de 20/11/2011-22/12/2011 tarihleri arasında 33 gün 5510 sayılı yasanın 4/1-a kapsamında sigortalılığının bulunduğu, davacının 26/12/2011 tarihinde başvuru yaparak Almanya’da geçen çalışma sürelerinden 19/07/1993-21/09/2004 tarihleri arasındaki 3601 günlük süreyi 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanarak bedelini 13/06/2012 tarihinde Kuruma ödediği, davacının borçlanmasının 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılık olarak kabul edildiği, davacının 15/06/2012 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından verilen cevapta Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinin 19/11/2001 olarak tespit edildiğinden yaşlılık aylığı şartlarının oluxmudığının belirtilerek talebinin reddedildiğinin bildirildiği, Karadeniz Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/04/1993 tarihli kararı ile davacının doğum tarihinin 14/08/1956 iken 14/08/1950 olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 120/2 maddesi, (Bağ-Kur Yasanının 66. maddesi) bazı kötü uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Gerçekten anılan Yasa’nın 120/2. maddesi (66. maddesi) çok açık olarak “malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında “sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri …. esas tutulur. ” hükmünü içermektedir. Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında sigortaya ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı açıktır. Nitekim Bağ-Kur Yasasının 66. maddesi, Sosyal Sigortalar Yasasının 120/2. maddesi ve Emekli Sandığı Yasasında da anılan maddeye paralel hükümler getirilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 9.10.2002 gün ve 2002/21-761 Esas; 14.04.2010 gün ve 2010/21-194 Esas 2010/219 Karar sayılı kararları da bu yöndedir. Bu özel düzenleme dışında ki kesinleşmiş bir yargı kararının uygulamalarda geçerliliğini koruyacağı tartışmasızdır.
Somut olayda; davacının 12/02/1971 tarihinde A.. .. sigorta sistemine giriş yaptığı, doğum tarihinin sonradan 13/04/1993 tarihli yaş tashihi kararı ile 14/08/1950 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşıldığından 506 sayılı yasanın 120/2 maddesi dikkate alındığında, yaş tashihinin yapılmış olması sonuca etkili olmayıp, ilk tescil tarihinden sonra yapılan bu yaş tashihinin, sigorta işlemlerinde dikkate alınamayacağı ortadadır.
Yapılacak iş, davacının 12/02/1971 tarihinde A.. .. sigorta sistemine giriş yaptığı sırada geçerli olan doğum tarihine (14/08/1956) göre 18 yaşını tamamladığı tarihi dikkate alınarak sigortalılık başlangıç tarihin belirlemek ve bu başlangıç tarihine göre de yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.