Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/9279 E. 2014/13742 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9279
KARAR NO : 2014/13742
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : Van İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2013/109-2013/662

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/09/1996-31/09/2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/09/1996-30/09/2033 tarihleri arası arası eksik bildirilen sürelerin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/09/1996-30/09/2003 tarihleri arası kesintisiz çalıştığına ve 1593 gün bildirilmeyen hizmeti bulunduğunun tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ve araştırma sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına 1999-2003 yılları arası verilen işe giriş bildirgelerinin bir kısmının imzasız olduğu, 1999/2.-2003/3. dönemler arası kısmi bildirim yapıldığı, davalı vakfın karar defteri kaydına göre davacının 03/10/1997 tarihinde ilköğretim öğrencileri için yemek yapılan yemekhanede görevlendirildiği, bir kısım imzalı ücret bordroları ile işten çıkış kayıtlarının dosyaya ibraz edildiği,dönem bordrolarının getirtildiği, 2002-2003 yılları yaz dönemi kütüphane evraklarında isim ve imzasının bulunduğu, uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak (1996-2003) şekilde bildirimi bulunan bordro tanığı E. G beyanında, davacının 1997/10. ayda işe girdiğini, yine 1997/1. aydan itibaren bildirimi olan bordro tanığı E.Sbeyanında kendisinin 01/01/1997 tarihinde işe girdiğini, davacının ise kendisinden 4-5 ay sonra girdiğini, diğer kısmi bordro tanığı (1999/2-2003/3) Hüsrev Haktanır ise, 1996 yılında davacı ile birlikte girdiklerini belirttikleri, dinlenen diğer tanıklar da okulların açık olduğu dönemde davacının yemekhanede çalıştığını, yaz döneminde ise kaymakamlığın görevlendirmesiyle öğretmen evi, kütüphane ve A. D.. A.gibi kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerde çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece verilen karar 03/10/1997 tarihinden sonraki dönem yönünden yerindedir. Ancak 01/09/1996-03/10/1997 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Çünkü uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde bildirimi olan bordro tanığı davacının 03/10/1997 tarihinde başladığını belirtmesine rağmen, dönemi kapsamayan kısmi bordro tanığı ile diğer bazı tanıkların ise, davacının 1996 yılında çalışmaya başladığını beyan ettikleri, tanık beyanları arasındaki bu çelişkinin giderilmediği, davalı vakfın tüm işlemlerinin kayıt altında olacağı dikkate alınıp 1996-1997 arası kayıtlarının incelenmediği, bu dönemde ücretin ne şekilde ödendiğinin araştırılmadığı, dolayısıyla tüm bu hususlar dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davalı vakfın 01/09/1996-03/10/1997 tarihleri arası kayıtları getirtilerek davacının çalışmasıyla ilgili bilgi ve belge bulunup bulunmadığını belirlemek, bu dönemde ücretin ne şekilde ödendiğini araştırmak ve bununla ilgili belgeleri getirtmek, yine bu dönemde çalıştığını iddia ettiği kamu kurum ve kuruluşu varsa buralardan çalısmasını gösteren kayıtları istemek, tanık beyanları arasında oluşan çelişkileri gidererek davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.