Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/9115 E. 2014/25581 K. 28.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9115
KARAR NO : 2014/25581
KARAR TARİHİ : 28.11.2014

MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2012/650-2014/93

Davacı, yetim aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanması gerektiğinin tespitine, ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı; davalı Kurum tarafından, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığından bahisle almakta olduğu ölüm aylığının kesildiğini beyanla kesilen aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanılmasını ve Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine dair ilk karar Dairemizin 27.12.2012 Tarih ve 2011/15196 Esas. 2012/15837 Karar sayılı kararı ile yeterli araştırma yapılmadığından bahisle bozulmuş, bozma kararı sonrasında mahkemece yapılan araştırma sonucu yeniden davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Kurum tarafından davacı aleyhine boşandığı eşiyle birlikte yaşaması nedeniyle yersiz ödemeler için 2010/8090 sayıl takip yapılmış, davacı tarafından takibe yapılan itirazın kaldırılması için açılan itirazın iptali dosyası bu dosya ile birleştirilmiştir.
Somut olayda; 15.7.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ve 22.7.2008 tarihli kira ödemesine dair banka dekontu, bu adrese dair faturalar dikkate alındığında, ayrıca bozma ilamından sonra T.. A.Ş’nin 26.11.2013 tarihli yazısında davacı adına kayıtlı bulunan numaranın boşanma tarihinden sonra müfettiş raporunun düzenlenmesinden önce kira akdinin bulunduğu adrese nakledildiği belirtilmesine rağmen, davacı ile boşandığı eşinin boşanma sonrası ayrı yaşadıkları sabit olup, davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Ayrıca Kurum tarafından davacının 2010/8090 sayılı takibe yaptığı itirazın kaldırılması için açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bütün temyiz itirazlarının reddi ile, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, 28/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.