Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8941 E. 2014/17560 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8941
KARAR NO : 2014/17560
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Denizli 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2014
NUMARASI : 2008/886-2014/26

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin SGK tarafından bağlanan gelirlerle karşılandığından reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.02.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; SGK Maluliyet Daire Başkanlığı raporunda davacının sürekli iş göremezlik oranının % 41.2 olduğunun belirtildiği, SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda davalı işverenin % 60, davalı işyeri yetkilisi dava dışı Z.. D..’ın % 5, davacı işçinin % 35 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır.
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Somut olayda; davalı işyeri çalışanı dava dışı Z.. D..’in kusurundan da davalı işverenin sorumlu olduğu ve bilirkişi kusur raporunda davacının olayın meydana gelmesinde % 35 oranında ortak kusurlu bulunduğu dikkate alınarak, maddi tazminat hesabında dönem zararları toplamından % 35 oranında ortak kusur indirimi yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile % 40 oranında ortak kusur indirimi yapılan hesap raporunun hükme esas alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davalıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16. 09.2014gününde oybirliğiyle karar verildi.