Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8824 E. 2014/24076 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8824
KARAR NO : 2014/24076
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2014
NUMARASI : 2013/692-2014/111

Davacı, kurum işleminin iptaline, 01/10/1994 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine 6111 sayılı kanundan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile 6111sayılı Yasadan faydalanması istemine ilişkindir
Dairemizin, 01/07/2013 tarih ve 2013/6147-14059 E. K. sayılı bozma ilamı üzerine, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/06/2004-31/12/2004 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 01/10/1994-31/12/1995 ve 02/03/2011-02/02/2012 tarihleri arası Kurumca kabul edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebinde reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 1994 yılındaki tevkifatı dikkate alınarak 01/06/1994 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, daha sonra aile reisi olmadığı gerekçesiyle Kurum tarafından tescilin iptal edildiği, teslim ettiği ürünlerden 1994, 1995, 1998 ve 2004 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı, 02/03/2011 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, kolluk tutanağı ve tanık beyanlarında davacının tarımla uğraştığının belirtildiği, 31/07/2008 tarihli Tekel yazısında davacının 1994-2003 yılları arası ürün teslim ettiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kayıtlarına göre davacının, 01/06/2004-31/12/2004 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 01/10/1994-31/12/1995 ve 02/03/2011-02/02/2012 tarihleri arası karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğrudur. Ancak verilen karar reddedilen, 01/01/1996-31/05/2004 ve 01/01/2005-02/03/2011 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Uyuşmazlık konusu olan 01/01/1996-31/05/2004 tarihleri arası dönem yönünden 1998 yılı tevkifatının dikkate alınmaması ve 1994-2003 yılları arası ürün teslimi yapıldığını belirten 31/07/2008 tarihli Tekel yazısının araştırılmaması, yine uyuşmazlık konusu olan 01/01/2005-02/03/2011 tarihleri arası dönem yönünden ise, prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş,
1-) öncelikle dosyada bulunan 31/07/2008 tarihli Tekel yazısı araştırılarak davacının 1994-2003 yılları arası ürün teslim edip etmediğini araştırmak, eğer etmişse, Kurumca kabul edilen sürelerin haricinde davacının 01/08/1994-31/12/2004 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, eğer etmemişse bu defa Kurumca kabul edilen sürelerin haricinde davacının 01/08/1994-31/12/1998 ve 01/06/2004-31/12/2004 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,
2-) 01/01/2005-02/03/2011 tarihleri arası döneme gelince, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak bu dönemde prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını araştırmak eğer varsa kabulüne, yoksa şimdiki gibi reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
17/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.