Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8710 E. 2014/11648 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8710
KARAR NO : 2014/11648
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2013/2-2014/27

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi, davacılar vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, 12/08/2012 tarihindeki iş kazasında ölen sigortalının hak sahiplerinin manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacı anne ve baba için 20.000,00’er TL, davacı kardeş için ise 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, davaya konu zararlandırıcı sigorta olayının Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, kazaya dair ceza soruşturması neticesinde kusuru tespit olunan davalı işyerinin işletme müdürü, şefi, vardiya amiri ile dava dışı işveren E. Kur. Hizm.Tem. İnş. Çağ. Mer. Oto Kir. Ltd. Şti. yetkililerinin cezalandırılması amacıyla kamu davası açıldığı, ceza yargılaması sırasında iş güvenlik uzmanlarından alınan 30/11/2012 tarihli kusur raporunda şühelilerin cezai yönden kusurları olmadığının, müteveffa sigortalının asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, işbu davada alınan 10/11/2013 tarihli kusur raporunda ise davalı asıl işverenin %25 oranında, dava dışı alt işverenin %35 oranında, müteveffa sigortalının ise %40 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, ceza yargılaması sırasında alınan 30/11/2012 tarihli kusur raporu ile işbu davada alınan 10/11/2013 tarihli kusur raporlarında özellikle tarafların kusurunun aidiyeti noktasında aynı olay nedeniyle bilirkişilerce farklı değerlendirmelerin yapıldığı ortadadır. Oysaki tazminat davalarında tarafların kusurunun aidiyeti ve dağılımı hiç bir tereddüt kalmayacak şekilde tespit olunmalıdır.
Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yapılacak iş; ceza yargılamasında alınan kusur raporu ile işbu davada alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında yine işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yeniden inceletmek ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazları ile davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 29/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.