Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/861 E. 2014/8421 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/861
KARAR NO : 2014/8421
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/10/2013
NUMARASI : 2009/287-2013/576

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 24.02.2008 tarihinde gerçekleşip davacılar yakını H.A. B.’nin vefatı ile neticelenen zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tespiti ile bu kaza nedeniyle davacıların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece olayın iş kazası olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 24.02.2008 tarihindeki trafik kazası olayının Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edilmediği, davacıların öncesinde yine aynı Mahkemede açtıkları hizmet tespiti davasında verilen “davanın reddine” dair kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı, hizmet tespiti davasında dinlenen tanıkların davacılar murisinin hizmet akdine dayalı olarak ne davalı şirket ne de davalı M.. N.. yanında çalışmasının bulunmadığını ifade ettikleri, anılan kazaya sonrasında başlatılan ceza soruşturması sonrasında olayda kusuru bulunanlar hakkında kamu davası açıldığı, davacılar murisinin üzerinden düşerek vefat ettiği tarım aracının davalı şirkete ait olduğu anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5521 sayılı Yasanın 1.maddesidir. Anılan madde de; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olabilmesi için uyuşmazlığın taraflarının işçi ve işveren veya işveren vekili olması, uyuşmazlığın iş sözleşmesinden veya İş kanunundan kaynaklanması koşuldur. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilemez yahut değiştirilemez.
Ayrıca Mahkemelerin görevi konusu kamu düzenine ilişkin olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilemez yahut değiştirilemez. Taraflarca ileri sürülmese bilme mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesini esas alarak belirleyecektir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır.
Tüm bu açıklamalar sonrasında somut olayda, davacılar murisinin davalı şirket ile bu şirketin ortağı olan davalı M.. N..’na ait tarım arazilerinde hizmet akdi ile tarım işçisi olarak çalışmadığının kabulüne göre “iş kazası tespiti” davası bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Fakat Mahkemenin davacılar murisinin vefatı ile sonuçlanan olayın iş kazası olmadığı yönündeki bu kabulü karşısında davacıların tazminat davaları bakımından uyuşmazlığın artık genel mahkemelerde Borçlar Kanunu çerçevesinde çözümü gereken, haksız fiilden kaynaklanan bir alacak davası olduğu hususunu göz ardı ederek neticeye varması hatalı olmuştur. Kaldı ki 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4/1-b maddesi gereğince “50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde veya işletmelerinde, bu kanun hükümleri(iş kanunu) uygulanmaz hükmü mevcuttur.
Yapılması gereken iş; davacıların maddi ve manevi tazminat davaları bakımından uyuşmazlığın genel hükümlere göre genel mahkemelerde görülüp sonuçlandırılması gerektiği hususu gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermektir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 21.04.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.