YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/860
KARAR NO : 2014/6630
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
MAHKEMESİ : Bursa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2011
NUMARASI : 2007/518-2011/905
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Ç. Ltd.Şti ve S.. A.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S. K. G. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dava, sigortalının iş kazasından vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş yararına 20.794,19 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı çocuklar yararına ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 03.11.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacılar murisi B. K.’in davalı işveren T.. A..’nin yaptığı anlaşma gereğince davalı S.. A..’ın maliki ve sürücüsü olduğu işyeri servis aracında yolcu olarak bulunmaktayken davalı M.N. K. yönetimindeki ve davalı S.. H..’e ait karşı aracın kırmızı ışıkta durmayarak yola devam etmesi ile iki aracın çarpışması sonucu vefat ettiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda karşı araç sürcüsü davalı M.. K..’ın % 80, işyeri servis aracı sürücüsü davalı S.. A..’ın % 10, işyeri servis aracı ile olay sırasında kavşaktan geçiş yapan ve kazaya karışan dava dışı araç sürcüsünün % 10 oranında kusurlu oldukları, davalı işveren T.. A..’nin istihdam eden sfıtayla kusursuz, davalı sigorta şirketinin sürücü Salim’in kusuru nisbetinde poliçe limiti dahilinde, davalı Saim’in sürücü M. N.’nin kusuru nisbetinde işleten sıfatıyla kusursuz sorumlu oldukları, davalılar Ç. Ltd. Şti. ve R.. K..’nun karşı araç sürücüsü davalı M.. K..’ın işvereni olduklarına dair belge ve delil bulunmadığından kusur ve sorumluluklarının bulunmadığının belirtildiği, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/115 esas 2012/237 karar sayılı ilamı ile karşı araç sürücüsü davalı M.. K..’ın tam kusuru nedeniyle hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına dair kararının Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 03.02.2014 tarihli ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun 53. maddesine göre hukuk hakimi kusur olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun takdiri ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değildir.Ancak Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararındaki, fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi olaya ilişkin kabul, hukuk hakimini de bağlar. 6098 sayılı TBK’nun 74. Maddesindeki düzenleme de aynı doğrultudadır.
Somut olayda; hükme esas bilirkişi kusur raporunda işyeri servis aracı sürücüsü davalı S.. A..’ın kavşakta geçiş yaparken kavşağın geçişe müsait olup olmadığını kontrol etmemesi nedeniyle % 10 oranında kusurlu olduğunun belirtilmesi nedeniyle davalı S.. A.. yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kesinleşen Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/115 esas 2012/237 karar sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 9.12.2002 tarih 260/311002-54523/9655 no’lu raporuna göre karşı araç sürcüsü davalı M.. K..’ın tehlikeli biçimde aracını sevk ederek seyir yönünde kırmızı ışığın yanmasına rağmen seyir hızıyla kavşağa girerek ışık ihlali ile sebebiyet verdiği kazada dikkatsiz, tedbirsiz ve nizamlara aykırı hareketi ile tam kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, ceza dosyasında kesinleşen maddi vakıa nedeniyle işyeri servis aracı sürücüsü davalı S.. A..’a atfı kabil kusur bulunmadığından hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Öte yandan, Mahkemece davalı Ç. Ltd. Şti.’nin karşı araç sürücüsü davalı M.. K..’ın asıl işvereni olduğu kabul edilerek istihdam eden sıfatıyla müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiş ise de, davalı sürücü M.. K..’ın ceza davasında davalı Ç. Ltd. Şti.’ye taşeron olarak faaliyet gösteren davalı R.. K..’nun yanında taş çektiğini beyan etmesi dışında dosya kapsamında aralarında işçi-işveren ilişkisi bulunduğuna dair yeterli ve inandırıcı ölçüde bilgi, belge, beyan ve delil bulunmadığından davalı Ç. Ltd. Şti. yönünden kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı S.. A.. ve Ç. Ltd. Şti.’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.