Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8469 E. 2014/24526 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8469
KARAR NO : 2014/24526
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Karabük İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2012/45-2014/29

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 17/06/1999-13/01/2004 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalıya ait işyerinde 17.06.1999-13.01.2004 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya ait işyerinde 7.4.2000-13.1.2004 tarihleri arasında 3 gün süre ile hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen 7.7.2011 tarihli karar Dairemize ait 5.12.2011 gün ve 2011/11843 Esas,2011/12103 Karar sayılı ilamı ile “Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda açıklanan şekilde işlem yapılmadan çelişkili bodro tanık beyanları ile ve özellikle imzalı ücret bordrosu ve puantaj kayıtları olan aylarda da tam çalışma kabul edilerek ve Kuruma bildirilen süreler dahi dışlanmaksızın sonuca gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olup yeniden bozmayı gerektirmektedir.” gerekçesi ile bozulduğu ancak bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Önceki bozma ilamında da belirtidiği üzere, imzalı ücret bordrosu ve puantaj kayıtları olan dönemler dışında çalışmanın kısmi veya tam süreli olup olmadığı hususunda tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeksizin sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Somut olayda, dinlenen tanık beyanlarından çalışmanın tam/kısmi süreli olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, tanıkların da davalı işyeri tarafından çalışmalarının kısmen bildirildiği hususları gözardı edilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; yukarıda açıklanan dairemize ait bozma ilamlarında belirtilen hususlarda işlem yapılarak, tanık beyanları arasındaki çelişki giderileip, çalışmanın tam/kısmi süreli olup olmadığı somut olarak ortaya konulduktan sonra gerekirse alanında uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınmak sureti ile sonucuna göre bir karar verilmekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.