Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8348 E. 2014/27470 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8348
KARAR NO : 2014/27470
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 22. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2013/154-2014/23

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 25.8.1995-15.12.1996 ve 1.1.2001-26.2.2008 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının, davalı işyerinde 25.08.l995 – l5.l2.l996 tarihleri arası ve 01.01.2001 – 26.02.2008 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile bu tarihler arasında ve davalı Kurum’a bildirilen sürelerde aylık net 2.000,00 TL ücretle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı şekilde hizmet tespiti yönünden davanın kısmen kabulüne ve prime esas kazançlar yönünden ise yazılı belge bulunmadığından asgari ücret üzerinden tespitine dair verilen karar, Dairemizin 30.01.2013 Tarih ve 2011/5850 E, 2013/1593 K sayılı bozma kararı ile; bordro ve komşu işyeri tanıklarının dinlenilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak komşu işyeri tanıkları dinlenilmiş ve ilk karar gibi hüküm kurulmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden şirketin 31.12.2010 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye kararının 17.01.2011 tarihinde tescil edildiği, tasfiye memurunun Abdulkadir Kılıç olduğu anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan; davada sıfat, tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir.
Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzelkişi işveren, Sosyal Güvenlik Kurumu ile zorunlu dava arkadaşıdır.
Somut olayda; davalı şirketin tasfiye edildiği, dolayısıyla tüzel kişiliğinin tümüyle ortadan kalktığı anlaşıldığından, açılan davada pasif husumetin davalı şirkete yöneltilebilmesi için şirketin ihyasının sağlanması hususunda davacıya önel verilerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken tüzel kişiliği sonlanmış şirket aleyhine yargılamaya devam olunması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı şirketin ihyası için Ticaret Mahkemesine dava açmak üzere davacıya süre vererek ihya yapıldıktan sonra toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan M. Tekstil San.Ve Tic.Ltd.Şti,’ne iadesine, 16/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.