Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8328 E. 2014/10325 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8328
KARAR NO : 2014/10325
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Akdağmadeni Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2009/197-2013/67

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Ç. Elektrik Dağıtım A.Ş vekillerince duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazası sonucu sigortalının vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı Nuran’ın maddi tazminat taelbinin reddine, diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi
hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir )
Somut olayda, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak olayın konusunda uzman iş güvenli uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine incelettirilerek tarafların kusur ve sorumluluklarının belirlenmesi ile sonuca gidilmesi gerekirken, Ceza Mahkemesinin kabulü dikkate alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasala aykırı olup, bozma nedenidir.
Öte yandan, husumetin yöneltildiği M.. M..’in şahıs firması mı, şirket mi olduğu belirtilmemiştir. Bu durumda Mahkemece şahıs firması ise gerçek kişilerin taraf halide getirilmesi, şirket ise şirketin açık ünvanının davacıdan açıklattırılarak şirket taraf haline getirildikten sonra tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Ç. EDAŞ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönlerini incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.