Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8236 E. 2014/24645 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8236
KARAR NO : 2014/24645
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/849-2014/181

Davacı, yurtdışında geçen çalışmalarının prim karşılığını ödeyerek yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının Almanya çalışmalarının prim karşılığını ödeyerek Yaşlılık aylığı bağlatması hakkının var olduğunun Sosyal Güvenlik Kurumuna ilk başvuru tarihi itibarı tespiti gerektiğini belirterek davacının SGK’ya yaptığı başvuru tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile davacının, Almanya da zorunlu sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önce Türkiye’ de hizmet akdine tabi olarak işçi statüsünde 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı çalışması bulunmadığı için Türk vatandaşı olarak çalıştığı 18 yaşından sonrasına ait 01.02.1989 – 11.02.2007 dönemini 5510 sayılı yasanın 4/1-b maddesi kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olarak değerlendirilmesinin Bağ-Kur sigortalısının yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarına tabi tutulması gerektiğinin tespitine ve kendisine SGK Kurumuna ilk başvuru tarihi göz önüne alınarak Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Türkiye’de sigortalılığının bulunmadığı, 01/02/1988-28/02/2013 tarihleri arasında Almaya’da sigortalı bulunduğu, davacının 03/04/2013 tarihinde yurtdışı hizmetlerini borçlanma talebinde bulunduğu, Kurum tarafından davacıya verilen 12/06/2013 tarihli cevapta talepte bulunduğu tarih itibariyle Türk vatandaşı olmadığı için işlem yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiği, davacının Bakanlar
Kurulunun 02/08/2007 tarihli kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verildiği ve çıkma belgesini teslim aldığı 11/12/2007 tarihinde Türk vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının Türk vatandaşı olarak çalıştığı 18 yaşından sonrasına ait 01.02.1989 – 11.02.2007 dönemini 5510 sayılı yasanın 4/1-b maddesi kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olarak borçlanabileceğinin kabul edilmesi doğru ise de davacının Kuruma yaptığı bir tahsis başvurusu bulunmadığı gibi Kurumun da yaşlılık aylığı bağlanması hususunda henüz çıkarmış olduğu bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının ilk olarak 3201 sayılı yasa kapsamında yaptığı yurtdışı borçlanmasını tamamlaması gerekmektedir.
Yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, Kurumun yaşlılık aylığı bağlanması hususunda henüz bir ihtilaf çıkarmadığı ve ihtilaf bulunmayan bir konuda dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(h) bendi gereğince istemin hukuki yarar yokluğundan HMK’nın 115. maddesine göre usulden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.