Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/8121 E. 2014/23452 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8121
KARAR NO : 2014/23452
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2011/425-2014/48

Davacı, Kurum işleminin iptali ile kesilen aylığı yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden ve iadesini talep eden kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 04/03/2002 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, davacıya, başvurusu üzerine ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, Kurum tarafından davacının eski eşinin ihbarı üzerine başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 27/01/2011 tarihli kontrol memuru raporuna göre; F.. Mah. F.. Cad. No:1.. S../Sakarya adresinde yapılan çevre soruşturmasında, davacının bu adreste eski eşi ile birlikte yaşadığı, soyadının eski eşinin soyadı olan “Çetin” olarak bilindiği, davacının bir aydır adreste bulunmadığı komşuları olan A.. C.. ile N..-N.. D.. çiftinden öğrenilmiş olup, F.. mahallesi muhtarı H.. Y.., yapılan telefon görüşmesinde davacı ve eski eşinin aynı evde birlikte yaşadıklarını bildirmiştir. Davacıyı ihbar eden eski eşi ise alınan beyanında, davacı ile 2009 yılından beri birlikte yaşadıklarını, davacının babasından dolayı maaş aldığını kendisine söylememesine sinirlenerek davacıyı ihbar ettiğini, davacının yeniden evlenme isteğine olumlu yanıt vermediğini, ihbar ettiğini duyması üzerine evi bir ay önce terk ettiğini ifade ettiği görülmüştür. Mahkemesince yaptırılan 01/12/2011 tarihli kolluk araştırmasında, davacının F.. Mah. F.. Cad. No:1.. Sapanca/Sakarya adresinde eski eşi ile birlikte yaşarken bir yıl kadar önce bu adresi terk ettiği belirlenmiş olup, mahkeme huzurunda dinlenen mahalle muhtarı H.. Y..’ın önceki beyanını teyit eder şekilde, davacının 25 yıldır eşi Hakkı ile evli olduğu, 1-2 sene önce boşandıklarını, boşanma sonrası davacının İzmit’e gittiğini, eski eşinin ise K..’de(F.. Mah.) babasına ait evde yaşamaya devam ettiği şeklinde beyanda bulunduğu; N.. D.. ve A.. C..’nun ise davacının eşinden boşanıp boşanmadığı bilmediklerini, davacının komşuları olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporunun içeriğine göre, yapılan çevre araştırmasında davacı ve eski eşinin boşandığından kimsenin haberdar olmadığının anlaşılması, fiilen yaşadıkları yerleşim yerinde dinlenen muhtar ve komşularının, davacı ve eski eşinin evlendiklerinden beri birlikte yaşadıklarını beyan etmeleri, mahkeme huzurunda da bu beyanı teyit eder nitelikte beyanda bulunmaları ile mahkemesince yaptırılan kolluk araştırması ile davacının adresini 2011 yılında terk edene kadar eski eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.