Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7992 E. 2014/23455 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7992
KARAR NO : 2014/23455
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2013/216-2014/108

Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, geriye dönük olarak kesilen aylıkların yasal faiziyle tahsiline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden ve iadesini talep eden kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yeniden bağlanması, davalı Kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 13/04/2004 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, davacıya, başvurusu üzerine 2001 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, Kurum tarafından re’sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 04/10/2012 tarihli kontrol memuru raporuna esas alınan 29/08/2012 tarihli kolluk araştırmasına göre, davacı ve eski eşinin anlaşmalı olarak boşandıklarının, ikisinin de T.. Mah. H.. Cad. No:39 adresinde uzun süredir birlikte yaşadıklarının çevreden sorularak tespit edildiği bildirilmiş. Abonelik kayıtları incelemesinde, 2004 yılında boşanmalarına rağmen, davacının kayıtlı yerleşim yerinde 27/01/2010 tarihinden bu yana davacının eski eşine ait sabit telefon aboneliğinin bulunduğu tespit edilmiş, adres hareketleri incelendiğinde ise kayıtlardaki yerleşim yerlerinin, hayatın olağan akışına uygun olmayacak şekilde davacı ve eski eşi arasında karşılıklı olarak değiştirildiği; davacının 21/03/2007 tarihli TÜİK sayımında kayıtlı olduğu T.. Mah. Prof. Dr. M.. S.. cad. No:2../.. Ş../Gaziantep olan yerleşim yerini, 08/11/2012 tarihinde T.. mah. H.. Cad. No:3..A Ş../Gaziantep adresine naklettiği; eski eşin ise 09/07/2010 tarihinden beri kayıtlı olduğu T.. mah. H.. Cad. No:3..A Ş../Gaziantep yerleşim yeri adresini, 08/11/2012 tarihinde T.. Mah. Prof. Dr. M.. S.. cad. No:2../1 Ş../Gaziantep adresine naklettiği, kontrol memuru raporunun düzenlenmesinin ardından 05/09/2013 tarihinde ise yerleşim yerini S.. Mah. K.. cad. No:4/.. Ş../Gaziantep adresine aldırdığı belirlenmiştir. Mahkemesince yaptırılan 26/04/2013 tarihli kolluk araştırmasında, davacının 2004 yılından sonra 8 yıldan beri ve halen – eski eşinin de bir dönem kayıtlı bulunduğu-“T.. Mah. H.. Cad. No:3.. Ş../Gaziantep” adresinde ikamet ettiği bildirilmiş olup; yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının, davacı ve eski eşi arasında fiili birlikte yaşamın bulunmadığını ifade ettikleri anlaşılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporuna dayanak teşkil eden kolluk araştırması ile davacı ve eski eşinin anlaşmalı olarak boşandıklarının ve ikisinin de aynı adreste uzun süredir birlikte yaşadıklarının tespit edilmesi; incelenen adres hareketlerine göre davacı ve boşandığı eşinin hayatın olağan akışına uygun düşmeyecek şekilde, yerleşim yeri adreslerini karşılıklı olarak değiştirdiklerinin, kontrol memuru raporunun düzenlenmesinin ardından davacının eski eşinin yerleşim yerini üçüncü bir adrese naklettiğinin anlaşılması, 2004 yılında boşanmalarına rağmen, davacının yerleşim yeri adresinde eski eşine ait 2010 yılında açılmış sabit telefon aboneliğinin bulunması ve bir dönem eski eşin de kayıtlı olduğu adreste yapılan kolluk araştırmasında, davacının boşandığından beri bu adreste fiilen yaşadığının tespit edilmesi karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.