Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7980 E. 2015/6328 K. 26.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7980
KARAR NO : 2015/6328
KARAR TARİHİ : 26.03.2015

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 31/07/1989-31/12/1992 tarihleri arasında … sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının vergi kaydının bulunduğu 1.7.1989 ile 31.12.1992 tarihleri arasında … … sigortalılık hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç doğru olmamıştır.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu … sigortalılığı için … sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için vergi kaydı veya … sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için … sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
1479 sayılı … Kanununda 506 sayılı Yasanın 79/10.maddesine benzer şekilde geçmiş günlerin tespitine yönelik yasal düzenleme mevcut değildir. Başka bir anlatımla … Kanununda açık bir hüküm olmadığından geçmiş hizmetlerin tespitine olanak yoktur. Öte yandan, 5510 sayılı Yasanın geçici 8.maddesinde, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğünün bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğünün ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre başlayacağı, ancak, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının

(b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarının hesaplanacağı ve sigortalıya tebliğ edileceği, sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği ve ödenen tutarın bu Kanunun 89 uncu maddesine göre iade edileceği bildirilmiştir.
Somut olayda davacının 2.8.2003 tarihinden önce Kurum’a başvurusunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının uyuşmazlık konusu 31.7.1989 ile 31.12.1992 tarihleri arasında vergi kaydı bulunması ve vergi tahakkuk fişlerine göre Maliyeye ödemelerinin olmasının, 2.8.2003 tarihinden önce başvurusu bulunmadığı için … sigortalılığı kapsamında tesciline dair etkisinin olmayacağı HGK’nun 03.11.2004 tarihli 2004/10-524 Esas, 2004/581 Karar nolu kararında da belirtilmiştir.
Mahkemece davacının davalı Kurum’a 2.8.2003 tarihinden önce başvurusunun bulunmaması nedeniyle, davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.