Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7979 E. 2014/24090 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7979
KARAR NO : 2014/24090
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Malatya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/486-2014/129

Davacı, sigortalılık girişinin 1994 yılı olduğu ile 1995, 1997, 1998 ve 1999 yılı tevkifatlarının kendisine ait olması nedeniyle Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine, 6111 sayılı kanundan yararlandırılmasına karar verilmesi istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının sigortalılık girişinin 1994 yılı olduğu ile 1995, 1997, 1998 ve 1999 yılı tevkifatlarının davacıya ait olması nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 6111 sayılı Yasadan faydalanması istemine ilişkindir
Dairemizin, 04/12/2012 tarih ve 2012/21860-22054 E.K. sayılı bozma ilamı üzerine, mahkemece, davanın kabulü ile davacının, Bağ-Kur girişinin 1994 yılında yapıldığının ve 01/04/1995-17/01/2011 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 17/01/2011 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 1994-2000 ve 2004-2011 yılları arası prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunduğu, 1970 yılında tarihinde kooperatif, 2005 yılında ziraat odası kaydının başladığı, kolluk tutanağı ve tanık beyanlarında davacının tarımla uğraştığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kayıtlarına göre davacının, 01/05/1995-31/12/2000 ve 01/05/2004-17/01/2011 tarihleri arası sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur. Ancak verilen karar, hüküm fıkrasının 1. bendinin a ve b alt bendlerinin kendi arasında çelişkili olup, infazda tereddüt yaratacak mahiyette olması ile 01/01/2001-30/04/2004 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Uyuşmazlık konusu olan 01/01/2001-30/04/2004 tarihleri arası dönemde, herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı, dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmaması nedeniyle bu dönem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının bu dönemdede sigortalı olduğunun kabulü hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule görede, hüküm fıkrasının 1. bendinin a ve b alt bendleri arasında çelişki oluşturacak şekilde sonuca gidilmeside hatalıdır.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.