Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7965 E. 2014/9318 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7965
KARAR NO : 2014/9318
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/248-2014/36

Davacı, Kurum kontrol memurluğu tarafından tanzim edilen denetim raporunun ve tutanağının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının işyerinde davalı Kurum’un kontrol memurlarınca yapılan kontrolde sigortasız işçi çalıştırıldığının tespit edildiğine ilişkin 26.08.2009 tarihli raporun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 11.02.2013 tarih ve 2011/13160 esas, 2013/1992 karar sayılı kararı ile; davacının işyerine komşu olan diğer işyerlerinde denetimin yapıldığı tarihte çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının, yoksa işyeri sahiplerinin araştırılıp tespit edilmesinden sonra, raporda ismi geçen davalıların çalışmalarına ilişkin yöntemince beyanlarının alınması, gerekiyorsa çalışmaya ilişkin zabıta tahkikatı yaptırılması ve gerçek çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya konulması gerektiği belirtilerek karar bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece; davacı vekilinin komşu işyeri tanığı olarak bildirdiği kişiler dinleniledikten sonra yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; baklava imalathanesi olarak faaliyette bulunan davacıya ait işyerinde sigortasız işçi çalıştırıldığına ilişkin olarak yapılan ihbar nedeniyle davalı Kurum kontrol memurları tarafından 29.07.2009 ve 03.08.2009 tarihlerinde yapılan denetimler sonucu hazırlanan 26.08.2009 tarihli raporda; R.. K.. ve İ. T.’nun denetim sırasında fiilen çalıştıkları tespit edildiğinden 03.09.2009 tarihi itibari ile sigorta tescillerinin sağlanmasının, ayrıca İ.. A..’ın 18.04.2009, B.. A..’ın 15.03.2009, A. Ç.’nin 15.07.20009 tarihi itibari ile çalıştıkları halde
denetimin yapıldığı 03.08.2009 tarihi itibari ile tescillerinin yapıldığının bildirildiği, davacının rapora karşı yapmış olduğu itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiği, davaya dahil edilen R.. K.. ve İ. T.’nun denetimin yapıldığı gün davacıya yardım amaçlı işyerinde bulunduklarını beyan ettikleri, yine davaya dahil edilen İ.. A.., B.. A.. ve A. Çiftçi’nin ise denetim günü çalışmaya başladıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda; bozma ilamından sonra dinlenilen tanıklardan Nazlı Köse, davacının işyerinin küçük bir dükkan olduğunu, haftanın iki günü açıksa 3 günü kapalı olduğunu beyan etmişse de; aynı zamanda da davacıya arada sırada çocukları ve kardeşlerinin yardım ettiğini beyan etmiştir. Tanık H.. Y.. ise; davacının yanında devamlı olarak kardeşinin kaldığını beyan etmiştir. Her ne kadar tanıklar beyanlarında genel olarak, davacının tek başına çalıştığını vurgulamışlarsa da; davacının baklava imalatı ile uğraştığı, satış yaptığı bir dükkanı olduğu, dolayısıyla davacının günlük baklava imalatının belli bir miktara ulaşması gerektiği göz önüne alındığında, tek başına çalışmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ne kadar küçük bir işyeri olursa olsun yapılan işin niteliği gereği birden fazla kişinin aynı anda çalışması gerekliliği, ayrıca tanıklar arada sırada olduğunu beyan etseler de davacıya yardım eden birden fazla kişi olduğu, hatta kardeşinin sürekli olarak davacının yanında çalıştığını beyan ettikleri ve yapılan tespit sırasında davacının kardeşi B.. A..’ın da çalışmakta olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından aksi yazılı belge ile kanıtlanması gereken raporun aksinin yazılı belge ile ispatlanamaması nedeni ile mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.