Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7913 E. 2014/22398 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7913
KARAR NO : 2014/22398
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Zonguldak 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2012/480-2014/64

Davacı, kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanmasına, biriken aylıkların faiziyle tahsiline, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden ve iadesini talep eden kurum işleminin iptali ile aylıkların kesildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 22/12/2004 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, davacıya, başvurusu üzerine ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, Y.. Ö.. ve M.. Ş.. isimli kişilerin ihbarı üzerine başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 30/03/2012 tarihli kontrol memuru raporunda; davacının adresi itibari ile mahalle muhtarı Y.. Ö.. ile yapılan görüşmede, davacı ve eşinin evlendikleri günden beri hiç ayrılmadan … Mah. Konak Sok. No:16/5 Zonguldak adresinde yaşadıklarını; davacının bu adreste fiilen yaşadığı halde, adres kayıt sisteminde bu adreste kayıtlı görünmediğini beyan ettiği belirtilmiştir. Mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmalarında, davacının bildirdiği B.. Mah. Y.. E.. Cad. Bayındırlık Loj. Sitesi no:../.. Zonguldak adresinde tanınmadığı, bu adreste başka kişilerin yaşadığı tespit edilmiş; mahkemesince dinlenen davacı tanıklarının, fiili birlikte yaşamın bulunmadığı yönünde beyan bulundukları görülmüş, mahalle muhtarı Y.. Ö..’in, mahkeme huzurunda, haklı nedene dayanmaksızın önceki beyanını değiştirerek, 7-8 yıldır davacı ve eski eşinin ayrı yaşadıklarının bildirdiği, dinlenen diğer kamu tanıklarının ise çoğunlukla davacının eski eşinden ne zaman boşandığını bilmediklerini, 2-3 senedir ayrı yaşadıklarını, öncesinde ise birlikte yaşadıklarını beyan ettikleri görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, mahkemesince dinlenen kamu tanıklarının büyük kısmının, davacı ve eski eşinin, 2004 yılında boşanmalarına rağmen, 2-3 yıldır ayrı yaşadıklarını beyan etmeleri, boşandıklarından dava nedeni ile haberdar olmaları; kontrol memuru tarafından beyanı alınan mahalle muhtarının da davacı ve eski eşinin boşandığından haberdar olmadığının anlaşılması ve evlendiklerinden beri birlikte yaşadıklarını beyan etmesi, mahkeme huzurunda ise haklı nedene dayanmaksızın beyanını değiştirmesi nedeni ile, kontrol memuruna verdiği beyanın hükme esas alınması gerektiği hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.