Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7860 E. 2014/15186 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7860
KARAR NO : 2014/15186
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Van İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2008/430-2014/41

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu davacının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, 4.000,00 TL manevi tazminatın 05/09/2001 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, dava tarihinin 20/11/2008 olduğu, dava dilelçesi ile 1.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği, 19/09/2011 tarihinde davacının davasını ıslah ederek mahkemeden sonuç olarak 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, ıslah dilekçesinin davalı vekiline 29/09/2011 tarihinde tebliğ edildiği, ıslah talebine karşı davalı tarafın 04/10/2011 havale tarihli dilekçe ile zamanşımı def‘inde bulunduğu, davacı sigortalının iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı ve sigortalının %40 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ıslah talebine karşı davalı tarafça zamanaşımı def’inde bulunulduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık bu tür davalarda T.B.K’ nın 146.maddesi (B.K.’nun 125.md) gereğince uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davacının manevi tazminat yönünden ıslah talebine karşı davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i değerlendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 26/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.