Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7831 E. 2014/24356 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7831
KARAR NO : 2014/24356
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ : 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2013/447-2013/856

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı B.. Tarım Ürünleri San. Tic. AŞ.’ye ait işyerinde 15.12.2004 – 17.09.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının, davalıya ait işyerinde 10.03.2007 – 30.06.2008 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştırıldığı, ancak bu çalışmalarından 322 gününün diğer davalı Kurum’a bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işyerince düzenlenen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, davacının 10.03.2007 – 30.07.2007 tarihleri arasındaki aralıksız çalışmalarının 108.. numaralı B.. Tarım Üretim ve Tur. Paz. Nak. Tic. Ltd. Şti.’nden bildirildiği, tanıkların beyanlarında her iki şirketin aynı olduğunu beyan ettikleri, raporu karara esas alınan bilirkişi tarafından da; her ne kadar mahkemece bu hususta araştırma yapılmamış ise de Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin ilgili sayfaları dosya arasına alınarak, her iki şirketin ortaklarının aynı olduğu ve anonim şirketin 01.04.2010 tarihinde nev’i değiştirerek limited şirkete dönüştürüldüğü ve şirketler arasında organik bağ bulunduğunun bildirildiği, ancak mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığı, davalı işyerinin Mevlütlü ve D.. köylerinde çalışmalarının bulunduğu anlaşılmıştır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; her ne kadar bilirkişi raporu esas alınarak davacının bildirimlerinin bulunduğu limited şirket ile davalı anonim şirket arasında bağ bulunduğu kabul edilerek, davalı anonim şirket hakkında hüküm kurulmuşsa da mahkemece bu hususa ilişkin belgeler dosya arasına alınmadan ve araştırma yapılmadan, ayrıca yetersiz tanık beyanları ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davalı anonim şirket ile davacının çalışmalarının bildirildiği 108… numaralı B.. Tarım Üretim ve Tur. Paz. Nak. Tic. Ltd. Şti. Arasında bağ bulunup bulunmadığını tespit etmek, daha sonra limited şirkete ait bordrolarda isimleri bulunan diğer bordro tanıkları ile davacının talep ettiği dönemde davalı şirketin çalışmaları bulunan Dombaylı ve M.. köylerinde muhtarlık ve azalık yapmış kişiler ile bu köylerdeki işyerleri ile davalı anonim şirket ile limited şirkete komşu işyeri çalışanları tespit edilerek bu kişilerin de beyanları alınarak toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ile davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan B.. A..’ye iadesine
18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.