Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7775 E. 2014/17307 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7775
KARAR NO : 2014/17307
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : Hakkari Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2005/153-2014/47

Davacılar, S.. E..’nın iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 12.06.2002 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalı ile onun eşinin maddi ve manevi zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacı sigortalının dava dışı S.. E.. isimli işverenin çalışanı iken kazaya uğradığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davalılar ile davacı sigortalı arasında hizmet ilişkisi bulunup bulunmadığı ve giderek görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 5521 sayılı Yasanın 1.maddesidir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilemez yahut değiştirilemez.
Somut olayda ise, davacı sigortalı ile davalılar arasında hizmet ilişkisi bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla davalılar davacı işçinin işvereni değildir. Bu hali ile davalılara yönelik işbu dava B.K.49.maddesinden kaynaklanan haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın giderilmesine yönelik bir dava olup ortada İş Kanunundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın iş akdinden veya İş Kanunundan doğmadığı giderek davada yukarıda sözü geçen yasanın 1.maddenin öngördüğü koşulların oluşmadığı açık seçiktir. Öte yandan, zararlandırıcı olayın iş kazası sayılması görevli mahkemenin belirlenmesi için tek başına yeterli olmayıp 5521 sayılı Yasanın 1.maddesinin ön gördüğü koşulların da ayrıca olayda gerçekleşmesi gereklidir. Tüm bu açıklamalar sonrasında neticeten; işçi işveren ilişkisinden kaynaklanmayan yargılama konusu uyuşmazlık bakımından Mahkemece iş mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
O halde kamu düzenine ilişkin olan bu husus re’sen nazara alınmalı ve temyiz edenin sıfatına ve temyiz nedenlerine bakılmaksızın hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 15/09/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.