Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7644 E. 2014/25152 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7644
KARAR NO : 2014/25152
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Samsun 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2013/161-2013/816

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işverenler nezdinde geçen 2001/2-2009 yılları arasındaki SGK’ya bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen 17.08.2011 tarihli karar, 21.Hukuk Dairesi’nin 29/02/2012 tarih ve 2012/1399 Esas, 2012/2658 Karar sayılı ilamı ile “işçilik alacakları ve hizmet tespitine ilişkin davaların tefrikine karar verilmesi gerektiği” yönünde bozulmuştur. Yapılan yargılama sonucu Mahkemece bozma kararına karşı direnilmiş ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.03.2013 tarih ve 2012/21-1405 Esas ve 2013/371 Karar no lu ilamı ile direnme kararı bozulmakla dosya Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle; davanın kabulü ile Mustafa oğlu, 1963 d.lu davacı O.. A..’in 01.02.2001 tarihinden 06.01.2009 tarihine kadar davalı işyerinde günün asgari ücreti ile sürekli ve kesintisiz biçimde çalışmış olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 06/01/2009 tarihli işyerinden ayrılış belgesinin Mimes A.. G.. B.. ünvalı işyeri tarafından düzenlenmiş olduğu, davacıya ait hizmet cetvelinde tespiti talep olunan dönem içerisinde 18/06/2001 – 03/11/2004 tarihleri arasında 31.. sicil no lu işyeri, 04/11/2004-01/12/2004, 08/03/2005-30/06/2005 tarihleri arasında 1042..il no lu işyeri, 25/07/2005-01/11/2006 tarihleri arasında tekrardan 31.. sicil no lu işyeri tarafından kesintili olarak; 30/11/2006-31/12/2008 tarihleri arasında 1054.. sicil no lu davalılardan G.. B.. ünvanlı işyeri tarafından sürekli ve tam olarak hizmet bildirimlerinde bulunulduğu, 11/06/2010 havale tarihli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ait yazı cevabı ile; Mimes Kollektif Şirketi Mithat Batur ve G.. B.. un faaliyetlerine devam ettiğinin bildirildiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, dinlenilen tanıklara ait hizmet cetvellerinin getirtildiği ve duruşmalarda dinlenilen davacı tanıklarından bir kısmının hizmetinin davalı işyerlerinde geçmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacıya ait hizmet cetvelinde davacı adına ihtilaf konusu dönem içerisinde 31122, 1042198 ve 1054202 sicil no lu olmak üzere 3(üç) farklı işyerince hizmet bildiriminde bulunulduğu anlaşılmakla gerekçeli kararda her ne kadar işyerinin davalılardan Gülten Batur’a devredildiği belirtilmiş olsa da işyeri devrine ilişkin belge ve kayıtların dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davalı işyerleri arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı belirlenmeksizin, işyerlerinin hangi dönem içerisinde faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olduğunun araştırılmaksızın, ihtilaf konusu dönem içerisinde birden fazla işyerinde geçen davacıya ait hizmetlerin hangi süreler içerisinde, hangi işyerinde geçtiğinin hükmün infazında tereddüt oluşturmayacak şekilde açıkça ortaya konmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacıya davalılara ait işyerlerinden hangisinde, hangi süreler içerisinde çalıştığını açıklatmak suretiyle Kurum’dan hizmet cetvelinde ihtilaf konusu dönem içerisinde bildirimde bulunan işyerlerine ait tescil kayıt ve belgelerini getirtmek, bu işyerleri arasında organik bağlantı bulunup bulunmadığını belirlemek için ilgili Ticaret Sicil Memurluğu’ndan işyerlerine ait tescil belgelerini getirtmek, gelen yazı cevabı ile birlikte tüm deliller değerlendirilip ihtilaflı dönemde davacının davalı işyerlerinde geçen çalışmasını, kesintisiz olup olmadığını tereddüte yer vermeyecek şekilde belirleyip davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerektiğinde araştırma genişletilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.