YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/717
KARAR NO : 2014/25896
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : Adana 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2012/441-2013/795
Davacı, yaşlılık aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, yaşlılık aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklanan faiz istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacının 04.05.2009 tarihli tahsis talebinin Kurum tarafından reddedildiği, davacının tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.06.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına müstehak olduğunun tespiti için dava açtığı, Adana 1. İş Mahkemesinin 2009/775 E. -2010/470 K. sayılı dosyası üzerinde görülen davada, Mahkemece davanın kabulü ile, davacıya 01.06.2009 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği, kararın davalı Kurum tarafından temyizi üzerine, Mahkeme hükmünün Dairemizin 16.042012 tarih, 2010/10998 E. – 2012/6054 K. sayılı ilamı ile onandığı, davacının 14.05.2012 tarihinde Kuruma müracaat ederek mahkeme kararı ile hüküm altına alınan aylıklarının faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiği, ancak Kurum tarafından Mahkeme kararı ile faizin hüküm altına alınmadığı gerekçesi 01.06.2009 tarihinden itibaren hak ettiği tüm aylıkların faizsiz olarak ödendiği, davacının Kuruma 14.05.2012 tarihinde müracaat ederek bağlanacak aylıklarının yasal faizi ile ödenmesini talep ederek faiz hakkını saklı tuttuğu böylece koşulları oluştuğundan faiz talebi hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Buna rağmen, davacının emekliliğe hak kazandığı 01.06.2009 tarihinden toplu ödemenin yapıldığı 25.07.2012 tarihine kadar dönemdeki ödenen aylıklarına yasal faiz uygulanmak suretiyle birikmiş faiz alacağının hesaplanması gerekirken, davacının aylıklarının faizi ile ödenmesi için Kuruma müracaat ettiği 14.05.2012 tarihinden itibaren faiz alacağını hesaplayan 14.05.2013 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, her bir aylığa hak kazandığı tarihten, toplu ödemenin yapıldığı tarihe kadar faiz hesaplanmasının yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.