Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/7031 E. 2014/21309 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7031
KARAR NO : 2014/21309
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : Çorum 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2013/135-2014/30

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 20/10/2004-09/07/2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 20.10.2004-09.07.2005 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 09.07.2005 tarihinde davalı işyerinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin 08.07.2005 tarihinde Kuruma verildiği, 09.07.2005-09.08.2007 tarihleri arasında davalı işyerinden bildiriminin yapıldığı, 09.07.2005 tarihinden sonra verilen dönem bordrolarında sadece davacının adının yer aldığı, önceki dönemlere ait dönem bordrosu verilmediği, davalı işyerine ait ..sicil numaralı işyerinin 09.07.2005 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, davalı işyerinde Çorum Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü hava kirliliği denetim ekipleri tarafından yapılan denetimde apartmandan aşırı derecede durman çıkarak çevrenin kirletilmesi sebebi ile 21.12.2004 tarihinde tutanak tutulduğu, tutanak altında görevli sıfatı ile davacı S.. A..’nın da adı ve imzasının olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Çorum Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü hava kirliliği denetim ekipleri tarafından tutulan 21.12.2004 tarihli tutanak çalışmanın varlığının kanıtıdır. Resmi tutanağı yok hükmünde sayarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Yapılacak iş, resmi tutanağın çalışmanın varlığına delil teşkil edeceğini göz önüne alarak tanık beyanlarını 21.12.2004 tarihli söz konusu tutanağa göre değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.