Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6973 E. 2014/23453 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6973
KARAR NO : 2014/23453
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2013
NUMARASI : 2013/997-2013/174

Davacı, kurumca düzenlenen borç bildiriminde yer alan miktar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, eski eşi ile yeniden evlenen davacının, boşandığı dönemde kendisine ödenen ölüm aylığı nedeni ile, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 05/10/2007 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, davacıya, başvurusu üzerine ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı; 12/03/2012 tarihinde ise boşandığı eşi ile yeniden evlendiği anlaşılmış, Kurum tarafından yeniden evlenme üzerine re’sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 21/03/2012 tarihli kontrol memuru raporuna göre; davacının kayıtlı olduğu K.. Mah. 5… sok. No:7/.. Bayrampaşa/İstanbul adresinde yapılan çevre araştırmasında, davacının 10 yıl kadar önce bu adresten taşınarak, 5… Yıl Mah. S../İstanbul adresinde eşi ve çocukları ile birlikte yaşadığı tespit edilmiş; eski eşin kayıtlı bulunduğu 5…Yıl Mah. S../İstanbul adresinde apartman sakinleri ile görüşülerek yapılan araştırmada, davacının eşi Nazım’ın belirtilen adreste eşi olan davacı ve çocukları ile uzun yıllardır yaşadığı belirlenmiş, denetim sırasında eski eşin kayıtlı olduğu adreste davacının bulunduğu anlaşılarak, alınan beyanında, 2008 yılında eşinden boşandığını, 1 yıl boyunca emekli polis olan ağabeyinin yanında yaşadığı, çocuklarının ısrarı üzerine 5-6 ay önce eski eşi ile birlikte yaşamaya karar verdiklerini, 12/03/2012 tarihinde ise evlendiklerini bildirmiştir. Mahkemesince dinlenen davacı tanıklarının, davacı ve eski eşinin boşanmadan sonra yeniden evlenene kadar ayrı yaşadıklarını beyan ettikleri görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporunun içeriğine göre, davacının eski eşi ile yeniden evlenmeden önce kayıtlı olduğu k.. Mah. 5… sok. No:7/3 Bayrampaşa/İstanbul” adresinde yapılan araştırmada davacının belirtilen adresten yıllar önce eşi ve çocukları ile birlikte taşınarak, 5… Yıl Mah. S../İstanbul adresine yerleştiğinin tespit edilmesi, eski eşin kayıtlı olduğu 5… Yıl Mah. S../İstanbul adresinde apartman sakinleri ile yapılan görüşmede ise, davacı ve eski eşinin boşanıp tekrar evlendiklerinden haberlerinin olmadığının anlaşılması, yıllardır bu adreste birlikte yaşadıklarının bildirilmesi ile yeniden evlenmenin fiili birlikte yaşamın varlığı yönünden kuvvetli delil teşkil etmesi karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.