Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6944 E. 2014/23454 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6944
KARAR NO : 2014/23454
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Bartın 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/604-2014/83

Davacı, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaliyle kesilen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden ve iadesini talep eden kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 12/12/1995 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden boşandığı, davacıya, başvurusu üzerine ölen babasından dolayı 01/01/1996 tarihinde ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, Kurum tarafından re’sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 10/09/2012 tarihli kontrol memuru raporuna göre; beyanı alınan davacının kardeşi Ş.. V.., anne ve babaları öldükten sonra davacının eşinde boşandığını, halihazırda birlikte yaşadıklarını,eski eşin İstanbul’da inşaat işi ile uğraştığını, gizli olarak geceleri eve gelip, sabahları gittiğini, davacının da İstanbul’da eşi ile görüştüğünü, kendisinin aldığı ölüm aylığının Kurum kahkikatı sonucu kesildiğini; davacının kardeşi Ş.. K..’ın da benzer şekilde davacının babasının maaşının almak için eşinden boşandığını beyan ettiklerin görülmüş; davacının ağabeyi olan F.. V.. ise alınan beyanında, davacının eski eşi ile görüştüğünü herkesten gizlediğini, eski eşin, Bartın’a geldiğinde, davacı ile kaldığını, aynı şekilde davacının da sürekli eski eşinin yanına İstanbul’a gidip geldiğini bildirmiş olup, davacının nüfusa kayıtlı olduğu köyün muhtar ve azaları ise davacı ve eski eşinin birlikte yaşayıp yaşamadıklarını bilmediklerini yazılı olarak beyan etmişlerdir. Davacının açtığı dava süresince, aleyhine beyanda bulunan kardeşleri hakkında husumet iddiasında bulunmadığı tespit edilmiş, mahkemesince Bartın/Merkez’de yaptırılan kolluk araştırmasında, davacının 21/07/2008 tarihinden beri kızı ve damadı ile birlikte yaşadığı, öncesinde ise B.. Köyü/K../Merkez/B.. adresinde ikamet ettiği, eski eşin ise K../İstanbul’da yaşadığı; B.. Köyü’nde yapılan araştırmada ise; davacının köyden 15 yıl kadar önce eski eşi ile birlikte ayrıldığı, nerede yaşadıklarının, boşanıp boşanmadıklarının bilinmediği tespitlerine yer verildiği görülmüştür. Mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanıkları davacı ve eski eşinin boşanma sonrası birlikte yaşamadıklarını beyan etmiş olup; davacının kardeşi olan Şafiye’nin ise önceki beyanını haklı nedene dayanmaksızın değiştirerek, davacının boşanma sonrası eski eşi ile birlikte yaşamadığını, boşanma sonrası eski eşin davacının Bartın’daki evine hiç gelmediğini bildirmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporunun içeriğine göre, davacının yargılama safhasında husumet iddiasında bulunmadığı kardeşleri Şadiye, Şafiye ve Faik’in, davacı ve boşandığı eşinin eylemli olarak birlikte yaşadıklarını, davacının, babasından dolayı maaş almak için eşinden boşandığını beyan etmeleri, tanık olarak dinlenen kardeş Şafiye’nin mahkeme huzurunda haklı nedene dayanmaksızın önceki beyanını değiştirmesi nedeni ile, kontrol memuruna verdiği beyanının hükme esas alınması gerektiği hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.