Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6811 E. 2014/8697 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6811
KARAR NO : 2014/8697
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2013/1399-2014/39

Davacı, Türk vatandaşı iken yurtdışında geçen borçlanmaya esas prim sürelerinden dilediği kadarını 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yurt dışında geçen süreyi talep tarihindeki tutar üzerinden borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşmanın 22.01.2014 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile “Davanın kabulü ile davacı F.. B..’nın Türk vatandaşı iken yurt dışında geçen borçlanmaya esas tüm sürelerinden dilediği kadarını 3201 S.Y.uyarınca borçlanma talep tarihinde geçerli olan prim miktarı üzerinden borçlanabileceğinin tespitine aksine prim işleminin iptaline,” karar verilmiş ise de gerekçeli kararda “Davanın kabulü ile davacı F.. B..’nın Türk Vatandaşı iken yurtdışında geçen borçlanmaya esas tüm sürelerinden dilediği kadarını 3201 S.Y.gereğince borçlanabileceğinin tespitine, aksine kurum işleminin iptaline,” karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa kısa karar ile gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.04.1992 günü ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 24/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.