Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/643 E. 2014/7739 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/643
KARAR NO : 2014/7739
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2012/45-2013/409

Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 28.12.2009 tarihindeki iş kazasında yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat davalarının istem gibi kabulüne, manevi tazminat davalarının ise kısmen kabulü ile davacı eş Ayşe için 80.000,00TL, çocuk Sude Naz için ise 35.000,00TL manevi tazminatın davalılardan dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden,davaya konu zararlandırıcı olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, anılan olaya dair yapılan ceza soruşturması neticesinde kusuru bulunanların(Ö A, M Ş) cezalandırılması talepli olarak Körfez As.Ceza Mahkemesinin 2011/107 Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, ceza kovuşturması aşamasında iş güvenlik uzmanlarından oluşan heyetten ilgililerin kusur durumuna dair rapor alındığı, 10.08.2011 tarihli bu raporda tüm kusurun davacılar murisi sigortalıda olduğunun belirtildiği, işbu davada alınan 04.01.2013 tarihli kusur raporunda ise davalı şirketlerin %80 oranında, kazalının ise %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, sendikalı olduğu hususunda dosyada bir kayıt bulunmayan sigortalının hükme esas alınan ücreti noktasında birtakım sendikalar ile Kocaeli Ticaret Odasından görüş sorulduğu ve buradan gelen yanıtlar gözetilerek asgari ücretin yaklaşık 2,74 katı ücret ile çalıştığı varsayılarak davacıların maddi zararının hesaplandığı anlaşılmıştır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur. Öte yandan Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi ve yerleşik yargıtay uygulamasına göre; hukuk hâkimi,ceza davasındaki kusur oranlan bağlı değilse de, kesinleşen ceza mahkemesi kararıyla saptanmış maddi olgularla bağlıdır.
Ayrıca zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının, maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı iş yeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda ceza yargılaması esnasında alınan kusur raporu işbu dosyada alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmeyerek neticeye varılması doğru olmadığı gibi kazalının gerçek ücreti noktasında etkin araştırma yapılmadan karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, anılan iş kazası olayı sonrasında açılan ceza davası akıbetini araştırmak, ceza davasının kesinleşmesini beklemek anlamına gelmemek üzere bu davada kesinleşmiş maddi bir vakıa var ise bu durumu da dikkate alarak İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları taşıyan yeni bir rapor almak üzere yine işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu tekrar inceletmek ayrıca davacının yaptığı işe göre, yaşı ve kıdemi belirtilmek suretiyle yine Kocaali’nde bulunan ilgili meslek odalarından olay tarihinde kazalı işçinin alabileceği emsal günlük net ücretleri sormak buradan gelen neticelere göre sigortalının maddi zararını yeniden hesaplatarak tüm delilleri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 14.04.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.