Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6426 E. 2014/10171 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6426
KARAR NO : 2014/10171
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2012
NUMARASI : 2011/667-2012/668

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01/03/1997-01/09/1998 ve 15/01/2000-01/05/2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarından dolayı itibari hizmet süresinden yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı K.. K..’nin davalı M.Ofset AŞ. Işyerinde 01/03/1997 tarihinden 01/09/1998 tarihine kadar 753 gün çalışması olduğu, davacının bu çalışmasının 2098 sayılı yasa ile 506 sayılı yasaya eklenen 3395 sayılı yasa ile değiştirilen ek 5/2 maddesinin a,b,d, e, f bentlerine göre itibari hizmetten yararlanması gerektiğinin tespiti ile davacının yararlanması gereken itibari hizmet gün sayısının 138 gün olduğunun tespitine, davacı K.. K..’nin davalı C. İ.Teknoloji ve Basın Hizmetleri AŞ. işyerinde 15/01/2000 tarihinden 01/05/2003 tarihine kadar 1187 gün çalışması olduğu, davacının bu çalılşmasının 2098 sayılı yasa ile 506 sayılı yasaya eklenen 3395 sayılı yasa ile değiştirilen ek 5/2 maddesinin a,b,d,e,f bentlerine göre itibari hizmetten yararlanması gerektiğinin tespiti ile davacının yararlanması gereken itibari hizmet gün sayısının 297 gün olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı şirketlerin dava dilekçesinde belirtilen adreslerine tebligat çıkartıldığı ve daimi çalışan İ. B.adına tebliğ edildiği, davalı şirkteler tarafından herhangi bir cevap sunulmadığı, davalı şirketlerin tasfiye komisyonları tarafından şirketlerin tasfiye halinde olduğunun bildirildiği, gerekçeli kararın davalı şirketlerin dava dilekçesinin tebliğ edildiği adreslerine tebliğe çıkartıldığı ve tebligatların bila tebliğ dönmesinden sonra aynı adreslere TK 35’e göre tebligat yapıldığı, Dairemizin 19/12/2013 tarih 2012/20057 Esas ve 2013/24385 Karar sayılı kararı ile “Davalı şirketlerin tasfiye halinde olduklarının anlaşılmasına göre davalı şirketlerin tasfiye memurlarına hükmün yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE” karar verildiği, geri çevirme kararından sonra Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınan yazıda her iki şirketin de TMSF’nin 26/03/2009 tarih ve 2009/105 sayılı kararı ile sicilden terkin edildiğinin ve terkin kaydının 13/08/2009 tarihinde tescil edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı şirketlerin TMSF’nin 26/03/2009 tarih ve 2009/105 sayılı kararı ile sicilden terkin edildiği ve terkin kaydının 13/08/2009 tarihinde tescil edildiği anlaşıldığından şirketlerin TMSF’ye devredilip devredilmediğini araştırmak, devredilmiş ise husumeti TMSF’ye yöneltmek, devredilmemiş ise davalı şirketler ile ilgili olarak ihya yapması için davacıya süre vermek, taraf teşkilini sağlamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.