Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6310 E. 2014/24339 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6310
KARAR NO : 2014/24339
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ : Çerkezköy İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2012/325-2013/241

Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 353.004.67.TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve mütessilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar ile davalılardan … Ev Aletleri San. Ve Tic. A.Ş. vekillerince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/11/2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat H.. U.. G.. ile davalılardan .. Ev Aletleri San Ve Tic A.Ş. vekili Avukat E.. Ö.. geldiler. Diger Davalı G.. A.. adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının tüm temyiz eden davalı .. ev Aletleri San Tic AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 22.08.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 54,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararları ile aynı olay nedeniyle eşinin manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, sigortalı ile eşinin manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar vekili ile davalılardan … ev Aletleri San Tic AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin manevi tazminatın takdiri ile maddi tazminatın belirlenmesine ilişkin kararı aşağıdaki nedenlerle yerinde değildir.
Davacının iş kazası sonucu % 54,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda kazalının % 10, asıl ve alt işveren olan davalıların ise toplam olarak % 90 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak cismani zarar kavramına (B.K.46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu öğretide ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, Koca, evlat gibi) yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü bozulmuşsa onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara uğrama söz konusudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430 23.9.1987 gün ve E.1987/9-183 K.1987/655 sayılı kararları da aynı esaslara dayanmaktadır. Nitekim yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunun 56/2 maddesi ile de bu konuda düzenleme yapılarak “Ağır bedensel zarar görenin yakınlarına da manevi tazminat verilebileceği” hükme bağlanmıştır.
Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün ağır zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ağır bedensel zarar görene ve ağır bedensel zarar görenin yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı İ.. T.. yararına hüküm altına alınan 200,000,00-TL ile davacı eş M.. T.. yararına hüküm altına alınan 75.000,00-TL manevi tazminatın fazla olduğu açıkça belli olmaktadır.
Maddi tazminata gelince:
Dava nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkin olup, mükerrer ödemeye ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri ile varsa geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilir bölümünün tazminattan indirilmesi gerektiği Dairemizin yerleşmiş uygulamalarındandır. Somut olayda mahkemece TBK’nun 55. Maddesindeki düzenlemenin dikkate alınarak ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilir bölümünün indirilmesi doğrultusundaki uygulama isabetlidir. Ne var ki indirime esas alınan peşin sermaye değerinin davacıya ait bulunmadığı, % 26,20 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle dosyamız ile ilgisi bulunmayan S.. A.. isimli sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı İ.. T.. yerine başka bir sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin indirilmesi yoluyla maddi tazminatın belirlenmesinin isabetsiz olduğu açıktır.
Yapılacak iş; davacı İ.. T..’a bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri Kurumdan getirtilerek, 05.10.2013 günlü hesap raporu ile davacının belirlenen zararından, ilk peşin sermaye değerinin ve şimdiki gibi davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilir bölümü indirilmek ve sonucuna göre bir karar verilmekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, maddi tazminatın belirlenmesinde ve manevi tazminatların takdirinde yanılgıya düşülerek ve özellikle manevi tazminatların çok fazla takdiri ve başka bir sigortalıya ait ilk peşin sermaye değerinin indirilerek maddi tazminatın belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı … ev Aletleri San Tic AŞ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, Davalılardan … Ev Aletleri San Ve Tic A.Ş. yararına takdir edilen 1.100.00.TL. Duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan … Ev Aletleri San Ve Tic A.Ş. iadesine, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.