Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6273 E. 2014/14795 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6273
KARAR NO : 2014/14795
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2011/417-2013/560

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan A.. E.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, sigortalının 03.11.2004 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle maddi ve manevi zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat istemli davasının feragat nedeniyle reddine, 25.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle yapılan işin niteliğine göre, iş yerinde uygulanması gereken tedbirlerin neler olduğu İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerinin göz önünde tutulmak suretiyle,incelenmesi,işverenin hangi önlemi almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı, gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi gerekir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K. sayılı kararı da aynı yöndedir ).
Bu açıklamadan olarak şüphesiz ki tarafların kusur durumu irdelenirken konusunda ehil bilirkişilere olayı inceletmek kadar olaya neden olan tüm saiklerin bir bütün olarak ele alınması ve bu kapsamda da taraflarca ortaya konulan iddia ve savunmalar ile tüm delillerin titizlikle değerlendirilerek kusurun aidiyeti ve oranına dair raporun oluşa uygun olup olmadığının tespiti de gerekir. Kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek miktarının takdirinde tarafların kusur durumu yine mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Somut olayda ise ayrı bir kusur raporu alınmadığı, 03.11.2004 tarihli zararlandırıcı sigorta olayına ilişkin ceza soruşturması ve yargılaması sırasında alınan kusur raporları ile yetinildiği anlaşılmakta olup bu durum usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş konusunda ehil iş güvenlik uzmanı bilirkişi heyetine davaya konu olayı yeniden inceletmek, buradan çıkan sonuca göre tüm delilleri bir arada değerlendirip neticeye varmaktan ibarettir.
O halde, davalı A.. E..’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Mahkemenin kabul ve uygulama şekli bakımından ise, olay tarihine, ve özellikle kazalının anılan kaza sonunda sürekli iş gücü kaybının oluşmamasına göre takdir olunan 25.000,00TL miktarlı manevi tazminat da çok fazladır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davalı A.. E..’ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden A. E.’a iadesine
23.06.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.