Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6267 E. 2014/13260 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6267
KARAR NO : 2014/13260
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2011
NUMARASI : 2010/244-2011/856

Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 15.07.1980-13.02.2010 tarihleri arasında davalılar yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalılara ait olduğu iddia edilen apartman işyerinin Itri Sok. No:18 Balmumcu-Beşiktaş/İstanbul adresinde olduğu, nizalı dönemde apartman tapu maliklerinin kayıtlar olmadığından anlaşılamadığı, Maliye Bakanlığı yoklama memuru aracılığı ile yapılan 09.08.2010 tarihli yoklama fişinden gidilen adresteki binanın mülkiyetinin 2010/2.ay itibariyle M. E. A. isimli şahsa ait olduğunun tespit edildiği, dinlenen iki tanık beyanının hükme esas almaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; tespiti istenen sürenin oldukça uzun yılları kapsadığı anlaşılmakla eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacıya işe kim tarafından alındığı, işverenin daima aynı kişi olup olmadığı ve ne tür işler yaptığı açıklattırılarak, davaya konu işyerinin kime ait olduğunun tespiti için nizalı döneme ait tapu kayıtlarını getirtmek, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına da başvurmak suretiyle davacının çalışmalarının yer ve zaman olarak somut olgular çerçevesinde açıklığa kavuşturularak davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde temyiiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.