Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6180 E. 2014/7341 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6180
KARAR NO : 2014/7341
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2013/690-2013/1315

Davacı, yurtdışı sigortalılık başlangıç tarihinin Türkiye sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, yurtdışında geçen çalışmaları borçlanabileceğinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, davacının Almanya’da rant sigortasına girdiği 11.03.1984 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile 22.03.2013 tarihli aylık tahsis talebinin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının yurt dışında Türk vatandaşı olarak bulunduğu dönemlerde borçlanmaya esas süreleri 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma hakkı olduğunun tespitine, davacının yurt dışı rant sigortasına zorunlu giriş tarihi 11/03/1984 tarihinin Türkiye sigortalılık başlangıç tarihi olarak da tespitine karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29/4 maddesine göre “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir.” Bir kimsenin ülkemizdeki çalışmasından kaynaklanan sigortalılık başlangıç tarihi yurt dışında çalışmaya başladığı tarihten önce ise Sözleşmenin 29/4 maddesi uygulanmaz.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 11.03.1966 doğumlu davacının 01.11.1979 tarihinden itibaren yurt dışında ikamet ettiği ve 01.08.2006 tarihinden itibaren eylemli çalışmasının bulunduğu, öncesinde 11.03.1983-31.12.2006 tarihleri arasında gebelik/analık, okul eğitimi ve çocuk yetiştirme nedeniyle sigorta kapsamına alındığı, sigortalılık süresinin 5409 gün olduğu (28.08.2012-05.09.2012 tarihleri arasında 9 gün 4/1-(a) + 5400 gün yurt dışı), 16.11.2012 tarihinde 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanma talebinde bulunduğu ve 10.01.2013 tarihinde ödediği, 22.03.2013 tarihinde 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı talep ettiği, Türk vatandaşı olduğu, Kurumun 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanma imkanı tanıdığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı Kurumun davacıya 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanma imkanı tanıması ve davacının da bu yönde bir talebi bulunmadığı halde “taleple bağlılık” kuralına aykırı biçimde “davacının yurt dışında Türk vatandaşı olarak bulunduğu dönemlerde borçlanmaya esas süreleri 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma hakkı olduğunun tespitine” karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davacının Almanya’da eylemli çalışması 01.08.2006 tarihidir ve öncesinde 11.03.1983-31.12.2006 tarihleri arasında gebelik/analık, okul eğitimi ve çocuk yetiştirme nedeniyle sigorta kapsamına alındığından 11.03.1984 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti mümkün değildir. Mahkemece 01.08.2006 tarihinin sözleşmenin 29/4 maddesine göre başlangıç kabulü mümkün ise de davacının 4/1-(a) bendi kapsamında 28.08.2012 tarihinden itibaren ülkemizde sigortalı tescili bulunmaktadır ve sigorta başlangıcının borçlanılan (15) yıl kadar geriye götürülmesi suretiyle bulunan tarih 28.08.1997 olduğundan mahkemece davacının Almanya’da rant sigortasına girdiği ve eylemli çalışmasının bulunduğu 01.08.2006 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti isteminin hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken yazılı biçimde kabulüne karar verilmesi, kadın olan davacının yaşlılık aylığı için gereken 20 yıl sigortalılık süresi, 54 yaş ve 5975 gün prim ödeme koşuluna sahip olmadığından davanın tümden reddi gerekirken yazılı biçimde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.