Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/6064 E. 2015/5421 K. 17.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6064
KARAR NO : 2015/5421
KARAR TARİHİ : 17.03.2015

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 01/07/2008-21/03/2011 tarihleri arası … … sigortalısı sayılmasına dair Kurum işleminin iptali ile bu dönemde prim borcu olmadığının tespitine, 30/10/2012 tarihi itibariyle aylık almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.07.2008 – 21.03.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı sayılmasına ilişkin Kurum işleminin iptali ve davacının bu dönemde prim borcunun olmadığının tespiti ile 30.10.2012 tarihi itibariyle aylık almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının kabulü ile, davacının 01.07.2008 – 21.03.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı olduğu günlerinin iptali ile, iptal edilen döneme ilişkin borçlu olmadığının ve tahsis dilekçesinin verildiği 30.10.2012 tarihini takip eden aydan itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 30.09.1986 – 10.10.1986 tarihleri arasında fırıncılıktan, 12.07.1995 – 29.12.1998 ve 04.07.2000 – 20.09.2008 tarihleri arasında da lokantacılıktan dolayı vergi kaydının olduğu, bu kayıtlara bağlı olarak davacının 01.05.2008 – 20.09.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edildiği, 28.09.2012 tarihinde prim ödemesinin olduğu, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığından dolayı prim borcunun olmadığı, ayrıca davacının Haziran 2003 – 2010 arasında düzenli olarak ürün teslimi ve buna bağlı olarak prim kesintilerinin ve 11.05.2011 tarihinden itibaren de ziraat odası kaydının olduğu, 30.06.2011, 04.10.2011, 01.11.2011, 02.01.2012, 09.03.2012 ve 30.04.2012 tarihlerinde prim ödemelerinin bulunduğu, Kurumun davacıyı 01.07.2003 – 21.03.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi) kapsamında sigortalı kabul ettiği, davacının bu sigortalılık süresine göre 4.608,63 TL prim borcu, 4.498,65 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 9.107,28 TL prim borcunun olduğu, davacının bu borçlardan dolayı 6111 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmadan yararlandığı, ancak 2012 itibari ile ödenmemiş taksit sayısı 3 olduğundan
6111 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmasının iptal edildiği, davacının 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/1-1a maddesi) kapsamındaki sigortalılığının 01.10.1978 – 1995/3. dönemleri arasında kesintili ve 15.10.2008 – 30.09.2009, 21.11.2009 – 13.12.2010, 22.03.2011 – 18.07.2011, 01.08.2011 – 20.10.2011 ve 19.11.2011 – 30.10.2012 tarihleri arasında olduğu, Kurumun çakışan dönemde prim kesintileri ve oda kaydı devam ettiğinden davacıyı 15.10.2008 – 21.03.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi) kapsamında sigortalı olarak kabul ettiği, davacının 30.10.2012 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun; “davacının 01.07.2003 – 21.03.2011 tarihleri arasındaki çalışmalarının 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi) kapsamında olması, bu çalışmadan sonra 1260 gün 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/1-a maddesi) kapsamında çalışmasının olmaması karşısında talebinin reddine” karar verdiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi) ile 2926 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi) kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 4/b-4 maddesi ile “tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını”, 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi “tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği” 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” bildirilmiş, ihtilaflı dönem itibariyle uygulanması gereken 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53/1 maddesinde “Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı” bildirilmiştir. 03.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33 maddesi ile değiştirilen ve 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmesi başlıklı 53/1 maddesinde ise “Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çakışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı” belirtilmiş ve aynı yasanın Geçici 33 maddesinde ise “Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz ”hükmü getirilmiştir.
01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasanın 6/b maddesi ile “diğer … … kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona ereceği” düzenlemesi ile … … sigortalılığı ile 506 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmaların çakışması halinde 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmalara üstünlük tanınacağı açıkça düzenlenmiştir. 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde yapılan değişiklikle de aynı ilke benimsenmiş olup aynı Yasanın geçici 33. maddesiyle 01.03.2011 tarihli 5510 sayılı Yasanın 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı hükmünün getirilmiş olmasına göre ihtilaflı dönem olan 01.07.2008 –21.03.2011 tarihleri arasında, 2926 sayılı Yasa ve 01.10.2008 tarihli 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi kapsamında uygulama yapılmalı ve bu kapsamda da çakışan sigortalılıklarda daha önceden başlayan sigortalılığa değer verilmelidir.
Somut olayda, ihtilaflı dönem olan 01.07.2008 – 21.03.2011 tarihleri arasında davacının … … sigortalılık şartlarını taşıdığı ve önden başlayan sigortalılığın … … sigortalılığı olduğu açıktır.
O halde davacının, çakışan dönem olan 01.07.2008 – 21.03.2011 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi) kapsamında sigortalı sayılmasına ilişkin kurum işlemi yerindedir.
Yapılacak iş; davacının önceden başlayan sigortalılığı 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılık olduğundan, prim kesintileri ve oda kaydı devam ettiğinden 01.07.2008 – 21.03.2011 tarihleri arasında davacının 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi kapsamında … sigortalı olduğunu kabul ederek, bu dönemde davacının 5510 sayılı Yasa 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığının iptaline ilişkin talebin reddine ve buna göre değerlendirme yaparak yaşlılık aylığının şartlarının tamam olup olmadığına karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.