Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/603 E. 2014/5808 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/603
KARAR NO : 2014/5808
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2012/726-2013/464

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 2004 – 10.08.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden;…. sicil numaralı davalı işyerinin 02.04.1990 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, davalı işverence davacı adına bu işyerinden 25.01.2005 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiği ve 25.01.2005 – 10.08.2007 tarihleri arasındaki çalışmalarının, dosyada mevcut olan imzalı ücret bordrolarına göre kısmi olarak bildirildiği, davacının 26.03.2007 – 10.04.2007 tarih aralığında, 28.05.2007 tarihinden itibaren 3 gün ve 12.09.2006 tarihinden itibaren 1 ay raporlu olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlık; imzalı ücret bordrolarının varlığına rağmen eksik bildirilen süreler ile raporlu olduğu sürelerin tamamlanıp tamamlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin giderek, Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından bildirime uygun şekilde ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan dönemler bakımından davacının ücret bordrolarında gösterilenden daha fazla çalıştığını tespit etmek mümkün değildir.
Öte yandan, raporlu olduğu için, fiili çalışma olmayan günler yönünden de, çalışma varmış gibi hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; fiili çalışma olmadığı için davacının raporlu olduğu süreleri dışlamak, ayrıca imzalı ücret bordrolarındaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığını davacıya sormak, inkar halinde imza incelemesi yaptırmak, imzaların davacının eli ürünü olduğu anlaşılırsa, imzalı ücret bordrosu olan dönemlerde imzalı ücret bordrosu kadar, imzalı ücret bordrosu olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemler yönünden şimdiki gibi karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan C.. T..’ne iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.