Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/5961 E. 2014/7815 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5961
KARAR NO : 2014/7815
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2014
NUMARASI : 2013/529-2014/46

Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, HMK’nun 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, HMK’nın 150/5 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK’nın 150. maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
HMK’nın 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması kararı verilebilmesi için; tarafların duruşmaya 7201 sayılı Tebligat Yasa’sı hükümlerine uygun şekilde davet edilmiş olmalarına rağmen gelmemeleri veya gelen tarafın davayı takip etmeyeceğini bildirmesi sonucu dosyanın işlemden kaldırılması gerekir.
Duruşmadan habersiz bulunan davacının yokluğunda dosyanın işlemden kaldırılması ve sonucunda davanın açılmamış sayılması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Kanun’un 9.maddesine göre tebliğ yapılacak adresin davetiyeye eksiksiz ve doğru yazılması gerekir.
Somut olayda, Davacının dava dilekçesi ve SGK kayıtlarındaki açık adresinin A1479 Sk. No: 11 Daire : 13 İzmir adresi olduğu, davacı adresinde daire numaratajında değişiklik yapıldığı, davacıya ilk çıkartılan tensip zaptı tebligatının tebligat memuru tarafından “13” yazılan daire nosunun “2” yazılarak tebliğ edildiği; davacının daire numarasının numarataj değişikliği sonrasında “2” olduğu, davacıya daha sonra çıkartılan duruşma gün ve saatini havi davetiyede ise daire numarasının sehven yine “13” numara olarak yazıldığı, bu sefer çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, mahkemece bu hususun davacının kusurundan kaynaklandığı gerekçesiye duruşmadan haberdar olamayan davacının dosyasının işlemden kaldırıldığı ve üç aylık yasal süre sonrasında da davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından bildirilen adreste her ne kadar daire numarası olarak “13” numara yazılı ise de; davacıya çıkartılan tensip zaptı tebligatının davacıya daire no “2” olarak tebliğ edildiği ve mahkemece de davacının açık adresinin ilk çıkartılan tebligatla birlikte daire no “2” olarak bilindiği halde sonraki çıkartılan tebligatın sehven daire no “13” olarak yazılmasının davacının kusurundan kaynaklanmadığı ve bilinen en son adres kabul edilen adresi eksiksiz ve doğru bir biçimde ihtiva etmeyen davetiyenin tebliğ edilememesi halinde davacının 7201 sayılı Tebligat Yasa’sı hükümlerine uygun şekilde davet edildiği kabul edilemeyeceğinden, HMK’nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün olmadığı halde, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yerinde olmayan gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.