Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/5570 E. 2014/9113 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5570
KARAR NO : 2014/9113
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Uşak 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/316-2014/29

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 12/06/2001-04/03/2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 12.06.2001-04.03.2002 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı tarafından işe giriş bildirgesinin verilmediği, hizmet bildirimi yapılmadığı, davalı işyerinin elyaf tarama işinden 03.09.1984-30.06.1996 tarihleri arasında kanun kapsamına alındığı, davalı işyerinin dava döneminde verilmiş dönem bordrosunun bulunmadığı, davacının 31.12.2001 tarihinde saat 21:15 te davalı işyerinde çalıştığı sırada elini karnet makinesine sıkıştırması sonucu yaralandığından bahisle El Mikrocerrahi ve Ortopedi Travmatoloji Hastanesi’ne müracaat ettiği, sol el 3. ve 4.parmaklarının yararlandığı, olayın hastane kayıtlarına iş kazası olarak geçtiği, davalı Kurum tarafından eldeki veriler ile eksiksiz ve hakkaniyete uygun bir kanaate ulaşılamadığından kazayla ilgili 506 sayılı Yasa’nın 26.maddesinin uygulanabilirliğinin olmadığına karar verildiği, daha önce İlyas Karaman isimli dava dışı bir işçinin davalı işyerinde çalıştığı halde sigortasının yapılmadığından bahisle davalı Kuruma şikayette bulunması üzerine davalı işyerinde 05.08.2002 tarihinde tutulan tutanakta işyerinde faaliyet olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, hizmet tespiti talebine dair işbu davanın, kamu düzenine ilişkin olduğunu göz önüne alarak ve davacının davalı işyerinde iş kazası geçirdiğini beyan etmesi ve kazaya tanık olanların bulunması sebebi ile daha fazla araştırma yapmak; davalı işyerinden verilen dönem bordrolarını istemek, davalı işverenin vergi mükellefiyetinin olup olmadığını araştırmak, davacının yaralanmasına ilişkin hastane kayıtlarını ve raporlarını dikkate alarak davalı işyerinde davacının bu şekilde yaralanmasına yol açacak makine ve teçhizat olup olmadığını araştırmak, bu konuda tanık beyanlarına başvurmak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 28/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.