Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/5548 E. 2014/21856 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5548
KARAR NO : 2014/21856
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : Manisa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2011/1273-2014/128

Davacı, 31/12/2006 tarihi itibari ile 1479 sayılı yasa sigortalılığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 31.12.2006 tarihi itibari ile 1479 sayılı Yasa sigortalılığının sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 1479 Sayılı Yasaya tabi sigortalılığının 31.12.2006 tarihi itibari ile sona erdiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 26/02/1987 varide tarihli giriş bildirgesi ile davacının 02/02/1987 tarihinde başlayan vergi kaydı gereğince aynı tarih itibariyle sigortalılığının başlatıldığı, davacının bu sigortalılığının oda kaydı ve vergi kaydı gereğince 26/06/1992 tarihine kadar devam ettiği, davacının 03/01/1995 tarihinde şirket ortaklığının başlaması ile yeniden girişini yapıldığı ve prim borcunun bulunması sebebiyle 31/05/2001 tarihinde 19 koduyla çıkışının yapıldığı, 01/05/2008 tarihinde sigortalılığının yeniden başlatılarak 08/06/2011 tarihnde 53. madde gereğince çıkışının yapıldığı, davacının 02/02/1987-05/01/1988, 03/07/1989-24/02/1992, 18/03/1999-31/12/1999, 01/09/2003-16/02/2004, 13/08/2009-29/10/2009, 01/01/1995-31/12/2006 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, 02/02/1987-24/02/1992 ve 07/06/2000-30/01/2008 tarihleri arasında oda kaydının bulunduğu, 02/03/1987-26/06/1992, 01/07/2008-28/04/2011, 05/04/1999-30/01/2008 tarihleri arasında Esnaf Sicil Kaydının bulunduğu, Alaşehir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından davacının B. Mobilya San ve Tic Ltd Şti ortaklığının 03/01/1995 tarihinde başladığının ve 22/11/2011 tarihinde son bulduğunın, şirketin kaydının halen devam ettiğinin, davacının hissesini bir başkasına devir ettiğinin bildirildiği, Vergi Dairesi tarafından B. Mobilya San Tic Ltd Şti’nin 03/01/1995-31/12/2006 tarihleri arasında mükellefiyetinin bulunduğunun ve faaliyeti bulunmadığından resen terk ettirildiğinin bildirildiği, davacının 01/05/1978’den beri giriş çıkışlarla devam eden SSK sigortalılığının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şirket ortaklarının sigortalılığı tamamen resmi kayıtlara dayandığından bu sigortalılığın iptali ancak Yasadaki sona erme hallerinin gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda olanaklıdır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın değişik 24. maddesine göre, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılanlar iki gruba ayrılmıştır. Birinci grup sigortalılar, 24. maddenin (a) bendinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen sigortalılar, ikinci grup sigortalılar ise (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde sınırlı olarak belirtilen şirket ortağı olan sigortalılardır. Hiç kuşkusuz bir kimsenin sigortalı sayılması için ön koşul yukarıdaki bentlerin öngördüğü koşullara sahip olma ile mümkündür. Sigortalı olma ön koşullarının (a) bendi ile diğer bentler arasında belirgin farklılıklar gösterdiği madde içeriğinden anlaşılmaktadır.
Şöyle ki, 24. maddenin (a) bendi dışında kalan (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde belirtilen sigortalılardan sayılmak için ön koşul (b), (c), (d), (e), (f), (g) bentlerinde sayılan şirketler ortağı olmak yeterlidir. Başka bir anlatımla, şirket ortaklarının zorunlu Bağ-Kur üyesi olması için 24. maddenin (a) bendinin öngördüğü koşullara sahip olmaları zorunlu değildir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, şirket ortaklığı 03/01/1995 tarihinde başlayan ve şirket hissesini devrettiği 22/11/2011 tarihine kadar devam eden davacının şirket ortaklığı devam ettiği sürece Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi şeklinde gerçekleşen Kurum işleminin doğru olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.