Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/5539 E. 2014/8867 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5539
KARAR NO : 2014/8867
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2012
NUMARASI : 2010/1361-2012/658

Davacı, 1983-1994 yılları arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, Kurumun tescil ve sigortalılığını iptal ettiğini belirterek dava konusu işlemin iptalini, 1983 ile 1994 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tespiti ve 20.07.2010 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığına hak kazahdığının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının 18.10.1983 ile 16.08.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun taespitine ve yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de yaşlılık aylığı yönünden varılan bu sonuç yerinde değildir.
Her uyuşmazlığın, dayandığı işlem veya olayların meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal kurallara göre çözümlenmesi gerekeceği ilkesinden hareketle yasal koşulların ayrı ayrı ele alınarak Bağ Kur’luluk statüsünün ortaya konması gerekir. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ- Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 17.10.1983 günü intikal eden giriş bildirgesi ile vergi kaydına dayanarak 17/10/1983 tarihi itibariyle sigortalı olarak tescilinin yapıldığı,davacının 18.10.1983 ile 16.08.1994 tarihleri arasında oda kaydı olduğu, 17.10.1983 ile 31.12.1983 ve 2.5.1997 ile devam eden vergi kaydının bulunduğu, vergi kaydının bitmesi nedeniyle 31.12.1983 tarihine kadar sigortalı sayıldığı ve 3.5.1997 tarihinde vergi kaydının tekrar başlaması nedeniyle sigortalılığının başlatıldığı, Bağ-Kur İl Müdürlüğünde yapılan kontrol memurunun incelemesi sonucunda davacının oda kaydına itibar edilmediği ve sigortalılığın sadece vergi kaydı dikkate alınarak belirlendiği, Kurum tarafından 17.10.1983 ile 31.12.1983 ve 3..5.1997 ile 30.9.2010 tarihleri arasında sigortalı kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının oda kaydının geçersiz sayılmasına ilişkin 25.08.2010 tarihli kontrol memuru raporunda belirtilen hususlar davacının oda kaydının sahteliğini göstermediği gibi sigortalılığını etkilemesi düşünülemez, mahkemece davacının 18.10.1983 ile 16.08.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edilmesi doğru olmasına rağmen, 20.07.2010 tarihli tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı şartlarını sağladığı halde yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddi ile, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.