Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/5103 E. 2014/23340 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5103
KARAR NO : 2014/23340
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2011/747-2013/280

Davacı, 01/11/1988-28/02/2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 28/05/2006-01/12/2006 tarihleri arası 506 sayılı Yasa’ya tabi çakışan zorunlu sigortalı çalışmaların iptali ile 01/11/1988-28/02/2007tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının,kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin,tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, P.. E.. İ..Kooperatifleri ile Birliği ve Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi kayıtları esas alınacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri, tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve anılan çalışmaların sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Bunun yanında 2926 sayılı Yasa’nın 5 ve 6.maddelerine göre tarım Bağ-Kur sigortalılığının 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların başlamasından bir gün önce sona ereceğinin ve bu çalışmaların sona ermesinden bir gün sonra başlayacağının gözönünde bulundurulması gerekir.
Bir yıldan daha az süren zorunlu sigortalılık kapsamındaki çalışmalar kısa süreli olup, kesintisiz bir şekilde bir yıl veya daha fazla süren çalışmalar ise uzun süreli çalışmadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,, davacının tarımsal faaliyeti nedeniyle 01/11/1988 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 04/08/1989 tarihinde 506 sayılı yasa kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle sigortalılığın terkin edildiği, 1981-1993 yılları arası kısa süreli, 28/05/2005-01/12/2006 tarihleri arası uzun süreli 506 sayılı yasa kapsamında çalışmalarının bulunduğu, 06/03/2007 tarihinde 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın başladığı, tanık beyanlarında tarımla uğraştığının belirtildiği, 01/11/1988-04/08/1989 tarihleri arası dönemde uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 04/08/1989-06/03/2007 tarihleri arasındaki dönem yönünden çıkmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kayıtlara göre, uzun süreli 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların başladığı,28/05/2005 tarihinden sonraki dönemin reddedilmesi yerindedir. Ancak verilen karar 04/08/1989- 28/05/2005 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Çünkü bu dönemdeki 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalar kısa süreli olup, sigortalılığı tümden kesmez. Tarımsal faaliyetin varlığı halinde kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekmektedir. Bu nedenlerle uyuşmazlık konusu dönemde tarımsal faliyetin varlığı yeterince araştırılmadan sonucu gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğunu göz önünde bulundurarak öncelikle nizalı dönemde 10. maddede belirtilen kayıtların olup olmadığını söz konusu kuruluşlardan, davacının ziraate elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını ilgili tapu idaresinden, özel idareden, belediyeden araştırmak, taşınmazı varsa kullanıp kullanmadığını tespit etmek, arazi kiralayıp kiralamadığını, tarımsal kredi kullanıp kullanmadığını belirlemek, uyuşmazlık konusu dönemin köy muhtarı ve azalarla ile yeterli bilgi ve görgüye sahip kişileri belirleyip tanık olarak dinlemek, ayrıca zabıta marifetiyle ayrıntılı araştırma yaptıktan sonra diğer bütün delilleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.