Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/5098 E. 2014/25322 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5098
KARAR NO : 2014/25322
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2011/92-2013/587

Davacı, 15/11/1988 tarihinde 1 gün çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı N.. P..’a ait işyerinde 15.11.1988 tarihinde hizmet akdi ile çalışmaya başladığının, dolayısı ile sigortalılık başlangıcının 15.11.1988 tarihi olarak tespitine, diğer davalılar … İnşaat N.. P..-Sabahatttin P.., S.. P.. yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı Kurum vekii tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı N.. P.. tarafından davacı adına düzenlenen 15.11.1988 tarihli işe giriş bildirgesinin 5.12.1988 tarihinde Kuruma verildiği, davalı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmalarının olmadığı, nizalı döneme ilişkin bordro verilmediği ancak bu dönemin öncesi veya sonrasına ilişkin verilmiş bordonun bulunup bulunmadığının sorulmadığı, tanık dinlenildiği ancak ifadeleri hükme dayanak alınan ve çalışmayı doğrulayan davacı tanıkları, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları veya işyeri sahipleri olup olmadığı hususlarının tanıkların beyanlarına dayalı olup, bu yönde araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; mahkemece nizalı dönemin öncesi ve sonrasına ait dönem bordroları varsa davalı Kurumdan celp edip, bu dönemlerde çalışan tanıkların beyanlarına başvurmak ve gerekirse işyeri çalışanı olduğunu beyan eden Y.. P..’ın hizmet cetveli alınarak nizalı dönemde davalı işyerinde çalışmasının olup olmadığı tespit edilmeli veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının askerlik yaptığı süreler de tespit edilerek davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.